"Üstâdım Kur’ân-ı Hakîm’e hizmet noktasında, meşreben Hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn’in arkasından gidip, Hazret-i Mevlânâ gibi, Risâle-i Nûr eczâlarıyla -bütün kuvvetiyle- sünnet-i seniyenin ihyâsına çalıştı."

Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserin 10. Sahifesinde geçen yukarıdaki yeri izah eder misiniz? Hz.Osman (ra) ile Üstadın ne gibi ilişkisi var? 

“Hem Hazret-i Mevlânâ neslen Hazret-i Osmân’dan (ra) olduğu ve sünnet-i seniyeye bütün kuvvetiyle çalıştığı gibi; Üstâdım Kur’ân-ı Hakîm’e hizmet noktasında, meşreben Hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn’in arkasından gidip, Hazret-i Mevlânâ gibi, Risâle-i Nûr eczâlarıyla -bütün kuvvetiyle- sünnet-i seniyenin ihyâsına çalıştı.” [1]

Bediüzzaman Hazretleri yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere Kur’ân’a hizmet noktasında meşreben Hazret-i Osman (r.a)’ın arkasından gitmektedir. Aynı manaları ifade eden diğer bir parça şöyledir;

“Üstâdım, kendisi Nûr ism-i Celîline mazhardır. Bu ism-i şerîf, kendileri hakkında bir ism-i A‘zamdır. Kendi karyesinin adı Nûrs, vâlidesinin ismi Nûriye, Kādirî üstâdının ismi Nûreddîn, Nakşî üstâdının ismi Nûr Muhammed, Kur’ân üstâdlarından Hâfız Nûrî, hizmet-i Kur’âniyede hususî imamı Zi’n-nûreyn, fikrini, kalbini tenvîr eden âyet-i Nûr olması ve müşkil mesâilini îzâha vâsıta olan nûr temsîlâtı, gāyet kıymetdar resâilin mecmûuna ‘Risâle-i Nûr’ tesmiyesi, Nûr ismi onun hakkında ism-i A‘zam olduğunu te’yîd etmektedir.” [2]

Hz. Osman-ı Zinnureyn’in (r.a) Kur'an hizmetinde hususi imamı olması ve Bediüzzaman Hazretleri’nin meşreben onun arkasından gitmesi Kur’ân’a yapılan hizmetler noktasında Hz. Osman’ın üstün hizmetlerini kendi örnek alması demektir. Hz. Osman’ın Kur’ân’a olan hizmetlerinden bazıları şunlardır;

 
1) Mushafı çoğaltma emrini vermiştir.
2) Mushafı çoğaltma heyetini kurmuştur.
3) Müslümanlar arasında lehçe farklılıkları sebebiyle ortaya çıkan çekişmeyi gidermiştir.
4) Kur'an'ı diğer lehçelerden ayırarak Kureyş lehçesine sabitlemiştir.
5) Kureyş lehçesi dışında olan tüm şahsi Mushafları daha sonraları bir problem çıkmaması adına yaktırmıştır.
6) Kendi çoğalttırdığı Kur'ân'ı tüm İslâm beldelerine yollamıştır.
7) Kureyş lehçesine halkaların alışması için her merkeze bir de o lehçe üzerine hoca yollamıştır. Hz. Osman, böylece Kur'ân'a ve İslâm'a yaptığı umum hizmetlerin yanında bu zamana kadar Dünya üzerinde basılan Kur'ân'ların kitabeten ve kıraaeten birliğini sağlamıştır.

8) Ayrıca Kur'ân âyetlerinden derlediği, büyük zatların kendine hususi vird edindiği, yüzyıllardır okunula gelen “Münacat'ül Kur'ân” adlı bir çalışması vardır.[3]
 

Bu gibi hizmetler sebebiyle Hz. Osman (r.a) , Üstadımızın Kur'ân hizmetinde hususi bir imamı olmuştur. Bediüzzaman Hazretleri de gerek Kur’ân’ın hakikatlerini ispatlaması, Kur’ân’ın nurlarını akıllara anlaşılır bir tarzda izah etmesi, Kur’ân’ın bir tefsirini yazması, Kur’ân’ın tevafuklu nüshasını yazdırması vd. birçok hizmetleri ile bu asırda örnek aldığı ve üstadı kabul ettiği Hz. Osman’ın mümtaz bir talebesi olmuştur.