"Muhterem Üstâdım! Rahmet-i İlâhiye ile bir hakîkati daha yakînen anladım. O da şudur ki: İlk şeref-i mülâkî olduğum zamanda verdiğiniz ders, bütün risâle ve mektublarda vücûdunu hissettirmektedir. Fark yalnız o dersteki mücmel hakāikin diğer derslere tafsîl, tavzîh ve ızhârından ibârettir. Demek ki, îmânı ve Kur’ân’ı esas ittihâz etmekle, dâimî bir feyiz menbaı, sermedî bir nûr kaynağı, fenâsız k...
Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak ne derece doğrudur?
"Veraset-i Ahmediye ile ism-i a'zam zılline mazhar bir mü'min, kendi kabiliyeti itibariyle kemmiyetçe bir Nebinin feyzi kadar sevab alıyor denilse hilaf-ı hakikat olamaz. Kemiyetce bir nebinin feyzi kadar sevap alıyor" ne demek, izah eder misiniz?
Mesnevi-i Nuriye'de geçen şu cümleyi izah eder misiniz? "Binâenaleyh, ednâ bir şeyde hâlikıyet eseri göründüğü zaman bütün eşyâda tahakkuk eder. Ve kezâ, Hâlık ya birdir veya gayr-i mütenâhîdir. Evsatı yoktur."
Bir zaman kalbime geldi, niçin Muhyiddin-i Arabî gibi hârika zâtlar sahabelere yetişemiyorlar? Sonra namaz içinde سُبْحَانَ رَبِّىَ الْاَعْلٰى derken, şu kelimenin manası inkişaf etti. Tam manasıyla değil, fakat bir parça hakikatı göründü. Kalben dedim: Keşke bir tek namaza bu kelime gibi muvaffak olsaydım, bir sene ibadetten daha iyi idi. (27.Sözün zeyli 2.sebeb)
Keşke bir tek namaza bu kelime g...
"Vahid bir eser, bilbedahe vahid bir sani'den südur eder. Bir elbette birden gelir." Şimdi güneş bir tane diye niye sahibi de bir olmak zorunda? Bir şey tek ise o ancak bir zatın malıdır? kavramını izah eder misiniz?
Sakal olmaksızın bıyık bırakmak sünnete dahil midir?
Hemen her noktada Sünnet-i Seniyyeye tam ittiba edilmeye çalışılırken sakal gibi şeairden olan bir sünnetin terkinin hikmetleri nelerdir?
Bu terk umumileşince bir Sünnet-i Seniyye değişip yerini başka bir şeye bırakmış olmaz mı?
Halk arasında büyü, kısmet bağlama, kağıt yaptırma ve kaderini açma gibi çok yaygın olan bazı uygulamalar hoca tabir ettikleri insanlara yaptırılıyor. Bunun İslamiyette yeri var mıdır. İzah edebilir misiniz?
İhlas risalesinde geçen, "Cadde-i Kübra-yı Kur'aniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var."
Burada evvela, mesleğimizin Cadde-i Kübra-yı Kuraniye olduğunu nasıl anlarız?
Ve bu meslekten ayrılanlar bilmeyerek dinsizlik kuvvetine nasıl yardım ederler?
Çarşaf giyilirken peçe buruna kadar mı olmalı? yoksa göze kadar mı? burun kapatılmalı mı açık mı bırakılmalı?
Üstadımızın görüşü nedir?