Dinimize göre; büyü, kısmet bağlama, kağıt yaptırma ve kaderini açma gibi bütün işlerin hepsi yasaklanmıştır, haramdır. Halk arasında kısa bir vakitte kendisine veya başkasına menfaat sağlamak veya hased ve düşmanlığından dolayı zarar vermek maksadıyla yapılan kağıt yaptırma veya sihir yapma olarak bilinen bu işin İslamiyet'te yeri yoktur.
Genellikle Allah ve ahiretteki hesaptan korkmamak, kader ve kısmetine razı olmamak, düşmanlık ve gayzına hakim olamamaktan kaynaklanan büyü ve sihir yapma büyük bir kötülük, haram ve günahtır.
Büyü; bedenlere, ruhlara, gönüllere tesir eden, insanı hasta bırakan, öldüren, karı ile kocanın arasını açan, bir takım dökümlerden, yazılardan, dualar ile efsunlardan ibarettir ki, bütün müçtehitlerce kat'iyyen haramdır. Böyle bir şey, fâsık kimselerin ellerinde zuhur edebilir. Hattâ bazı müctehitlere göre sihri öğrenip başkalarına öğreten kimseler, dinden çıkmış olurlar, öldürülmeleri lâzım gelir. Şu kadar var ki, cevazına kail olmaksızın mücerret kendisini fenalığından korumak için sihir yapmayı öğrenen kimse, dinden çıkmış olmaz.
Kehanette bulunmak, yani; Gayipten haber vermek iddiasına kalkışmak, yıldızlardan bir takım hükümler çıkarmak, "remil" atmak da haramdır. Dini İslâm, bu gibi şeyleri kat’iyyen men'etmiştir. Bunlar ile vakitlerini zayi etmek münevver, mütefekkir insanlara asla yakışmaz.1
Ayrıca bakınız:
Hz. Peygamber'e Büyü Yapılmış Mıdır?
Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, Bilmen Yay., İstanbul ty., s.413

