Bu cümleleri ve devamındaki mülk ve meleküt kavramlarını detaylı bir şekilde izah eder misiniz? Mülk ve meleküt arasında nasıl bir fark var?
"İkinci Nokta: Ehl-i tarîkat ve hakîkatçe müttefekun aleyh bir esas vardır ki, tarîk-i hakda sülûk eden bir insan, nefs-i emmâresinin enâniyetini ve serkeşliğini kırmak için lâzım gelir ki, nazarını nefsinden kaldırıp şeyhine hasr-ı nazar ede ede, tâ fenâfişşeyh hükmüne gelir. “Ben” dediği vakit, şeyhinin hissiyâtıyla konuşur ve hâkezâ… Tâ fenâfirresûl, fenâfillâha kadar gider. Meselâ, nasıl ki gayet fedâkâr ve sâdık bir hizmetkâr ve bir yâver, efendisinin hissiyâtıyla konuşur. Güya kendisi kendisinin efendisidir ve padişahıdır gibi konuşur. “Ben böyle istiyorum” der. Yani “Benim seyyidim, üstâdım, sultanım böyle istiyor.” Çünki kendini unutmuş, yalnız onu düşünür, “Böyle emrediyor” der." Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
Risale-i Nur'la yeni tanıştıracağımız birine ilk olarak hangi meselelerden başlamamız daha uygun olur?
Eşariye göre kulun kudret ve iradesinin fiilde tesiri yoksa kesbin ne manası kalıyor? Bu anlayışa göre işi kul yaptı demek doğru mudur?
İnsanların irade oluşturma ve karar verme merkezleri olan kalpleri bir sayfa gibidir. Bu sayfaya düşen irade ve karar, insanların kendilerinden zannedilir. Hâlbuki bu işte insanlar sadece birer uçturlar. O ucu tutan bir kalem, kalemi tutan bir el ve elin ait olduğu bir zat vardır. Bu zat ise, eşya gibi kalplerde de tasarruf sahibi olan Allah’tır. Allah’ın istediği şeyler insanların kalplerine irad...
İmamı Mübin ve Kitab-ı Mübin nedir? Izdırari kader nedir ve ızdırari kaderde mesuliyet var mıdır?
10. Hüccet-i imaniyenin mukaddemesinde geçen: "Ey insan kat‘iyen bil ki: Hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, îmân-ı billâhtır. Ve insaniyetin en âlî mertebesi ve beşeriyetin en büyük makā-mı, îmân-ı billâh içindeki ma‘rifetullâhtır. Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı ni‘meti, o ma‘rifetullâh içindeki muhabbetullâhtır. Ve rûh-u beşer için en hâlis sürûr ve kalb-i insan i...
Yoğun bir şekilde Kur'ân-ı Kerim ve Risale-i Nur ile meşgul olanlarda bazen iç sıkıntısı ve daralması oluşmakta. Ve vazifeler ağır gelmeye başlamakta. Bu durumun sebebi nedir? Nasıl hareket etmek gerekir?
23. Söz'de geçen, "İman insanı insan eder, belki insanı sultan eder. Küfür ise insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder" sözünü izah edebilir misiniz?
"İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurmâ ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;.'' bu kısmı izah eder misiniz?