"Ve o enenin dürbünüyle, kâinât ne olduğunu ve ne vazîfe gördüğünü görür. Ve âfâkî ma‘lûmât nefse geldiği vakit, enede bir musaddık görür. O ulûm, nûr ve hikmet olarak kalır. Zulmet ve abesiyete inkılâb etmez." Cümlesinde tam olarak neyi kast ediyor? Bu cümleyi izah edebilir misiniz?
"Üçüncü Nükte: Bu fakir Said, Eski Said’den çıkmaya çalıştığım bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmârenin gururundan gāyet müdhiş ve ma‘nevî bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakāik içerisinde yuvarlandılar. Kâh Süreyyâ’dan serâya kâh serâdan Süreyyâ’ya kadar bir sukūtve suûd içerisinde çalkanıyorlardı." Bediüzzaman Hazretleri'nin iç dünyasında meydana gelen bu çalkantılı durumun sebebi ...
"...Hatta en latîf ve güzel bir hakîkat-i îmâniyeyi muhtaç bir mü’mine bildirmek ki; en ma‘sûmâne, zararsız bir menfaattir. Mümkünse, nefsinize bir hodgâmlık gelmemek için, istemeyen bir arkadaşla yaptırması hoşunuza gitsin..." cümlesinde "istemeyen bir arkadaşla yaptırması" derken kimi kastediyor. 1- kişinin kendisin istemediği bir arkadaş 2- konuyu anlatmak istemeyen başka bir arkadaş
"İşte şu üç misâl gibi, insanlar, insana verilen cihâzât-ı ma‘neviyeyi eğer nefsin ve dünyanın hesabıyla isti‘mâl etse ve dünyada ebedî kalacak gibi gāfilâne davransa, ahlâk-ı rezîleye ve isrâfât ve abesiyete medâr olur. Eğer hafiflerini dünya umûruna ve şiddetlilerini vezâif-i uhreviyeye ve ma‘neviyeye sarf etse; ahlâk-ı hamîdeye menşe’, hikmet ve hakîkate muvâfık olarak saadet-i dâreyne medâr ol...
"Hâfız Ali diyor ki: Hüsrev kardeşimiz kendi kalemiyle yazılan "Mu'cizatlı Kur'ân"ı fotoğrafla tab'ına tarafdar olmaması ve demir harflerle müsaade oluncaya kadar beklemeye tarafdar olması, onun fevkalâde ihlasına ve nefsin huzuzatından teberrisine kat'î delildir. Çünki fotoğrafla tab'edilse, onun kendi hattı olduğu için, binler Kur'ân nüshalarını kendi eliyle yazmış gibi Âlem-i İslâm'ın manevî na...
Yûsuf (As) Suresi 26. Ayet (Yûsuf:) “O, (kendisi) benim nefsimden murâd almak istedi” dedi. Onun (o kadının) akrabâsından bir şâhid ise şöyle şâhidlik etti: “Eğer onun (Yûsuf’un) gömleği önden yırtılmışsa, o hâlde (kadın) doğru söylemiştir; o (Yûsuf) ise, yalan söyleyenlerdendir.” âyetinde Hz. Yusuf'un suçsuz olduğuna kimin şahitlik ettiği belli edilmemiş. Kimdir bu kişi?
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
"Hatta en latîf ve güzel bir hakîkat-i îmâniyeyi muhtaç bir mü’mine bildirmek ki; en ma‘sûmâne, zararsız bir menfaattir.
Mümkünse, nefsinize bir hodgâmlık gelmemek için, istemeyen bir arkadaşla yaptırması hoşunuza gitsin" (21. Lema) Burada "yaptırması" kelimesinden kasıt nedir? Kimin yaptırması hoşunuza gitsin sorusunun cevabı nedir?
İlmi hürriyet deyince ne anlamalı? "Hürriyet-i ilmiye, cumhuriyet zamanında elbette kayıd altına alınamaz . (tarihçe-i hayat)" deniyor. İlimdeki hürriyet sonsuz mudur? Örneğin dinsiz felsefe ve nefsi tahrik eden yayınlarda hürriyet gibi
Haşr risalesi 10. hakikatte 'şu nefsimizde ve ekser eşyada her vakit müşahede ettiğimiz inayet' tabiri geçiyor. Buradaki inayet ne olabilir?