Üstadımız "Başka yerlerde beyan ettiğimiz gibi; Küre-i Arz, hareket-i seneviyesiyle ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor. Cehennem ise, Arz'ın o medar-ı senevîsi altındadır demektir." (Mektubat-1 Shf.4) Üstadımızın haşir meydanı hakkındaki bu malumatının kaynağı nedir acaba?
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in basımı için Altın biriktirmiş. Bu altınlar onun vefatından sonra Hayrat Vakfı Kurucusu Ahmed Hüsrev Altınbaşak’a teslim edilmiş. O da bu altınlar ile Hayrat Vakfını kurmuş. Tevafuklu Kur’an-ı Kerim basımı nasıl olmuş ve bunlar doğru mudur? İşin aslı nasıldır?
Bir hınzır, kendisi hınzır olmayı seçmedi. Ama Cenabı Hak, hem bu dünyada hem ahirette onu istiskal ediyor. Hayvanların iradeleri ve aklı olmadığına göre onların bu derecelendirilmeleri neye göre? Mesela risalede de karınca, hırslı olduğundan ayaklar altında; ama arı, kanaatkar olduğundan başlar üstünde gibi ifadeler var. Bunları nasıl anlamalıyız?
Ben bir okulda okul rehber öğretmeni (psikolojik danışman) olarak görev yapmaktayım. Meslekte daha ilk yıllarım. Fakat mesleğe başladığımdan beri meslekte kendimi yetersiz hissediyor, işimin hakkını veremediğimi düşünüyorum. Bu alanda kendini geliştirip çok güzel işler yapan meslektaşlarım da var, sadece evrak işi yapıp yatarak para kazananlar da. Ben ise çabalıyorum fakat yetersizlik duygusuyla b...
İbadetin türleri nelerdir? Helal dairede ve Allah rızası için yapılan gündelik işler de direkt olarak ibadet sayılır mı? Yoksa sadece ibadetmişler gibi hasene mi getirirler? Eğer ibadet sayılırlarsa ne tür bir sınıflandırma altına girerler?
Onbeşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfatı büyüktür; belki onu Cehennem'den kurtarır. Çünki âhirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedî'ye (A.S.M.) bir lâkaydlık perdesi gelmiş ve madem âhirzamanda Hazret-i İsa'nın (A.S.) din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (A.S.) mensub Hristiy...
Altıncı hüccette geçen, "Bir fende veya bir sanatta iki ehl-i ihtisas binler başkalardan müreccahtır ve ihbarda iki müsbit binler nafilere tercih edilir" cümleleri her hangi bir hüküm mü kaide mi? Kaideyse nerede yazıyor?
Mecellede geçen, "1-Şiddetli zarar, hafif zararla giderilir. 2- İki Fesad Tearuz Ettiği Zaman En Hafifî
İşlenerek Büyük Olanın Çaresine Bakılır." düsturlarına binaen, ciddi borç yükü altına giren bir kimse, tefeciden faiz alarak daha büyük zararlara düşmektense, bankadan kredi çekerek daha az zararla telafi etmesi caiz olur mu?
İlmi hürriyet deyince ne anlamalı? "Hürriyet-i ilmiye, cumhuriyet zamanında elbette kayıd altına alınamaz . (tarihçe-i hayat)" deniyor. İlimdeki hürriyet sonsuz mudur? Örneğin dinsiz felsefe ve nefsi tahrik eden yayınlarda hürriyet gibi
13. lema, 6. işarette "Hem insanın letaifi içinde teşhis edemediğim bir iki latife var ki: İhtiyar ve iradeyi dinlemezler. Belki mesuliyet altına da giremezler. Bazen o latifeler hükmediyorlar. Hakkı dinlemiyor. Yanlış şeylere giriyorlar" Cümlesini açıklar mısınız?