Arama sonuçları: 1833 sonuç bulundu.

Hastalık, bela ve musibetlere sabır, hatta şükür edilmesi gerekir diye risalelerde geçiyor. Acaba neden şükür edilmelidir?
Hastalar Risalesi 15. Deva'da geçen; "... Öyle çok mübârek hastalıklar var ki, velâyet derecesini ölümle kazandırır. Hem hastalık, dünya aşkını ve alâkasını hafifleştirdiğinden, vefat ile dünyadan, ehl-i dünyâ için gāyet elîm ve acı olan mufârakati tahfîf eder ve bazen de sevdirir" kısmında, hastalıklar ehli dünya için olan ayrılığı nasıl hafifleştirir? Bu kısmı izah eder misiniz? 
25. Lem'a Hastalar Risalesi'ndeki "Hangi hastalıklı genci gördüm ise sair gençlere nispeten ahiretini düşünmeye başlıyor. Gençlik sarhoşluğu yok. Gaflet içindeki hayvani hevesattan bir derece kendini kurtarmış. Ben de bakıyordum, onların tahammül dahilindeki hastalıklarını bir ihsani ilahi olduğunu onlara İhtar ediyordum" bölümünde tahammül dahilindeki hastalıkların bir ihsanı ilahi olduğunu söylü...
Risale-i Nurun mühim bir vazifesi olan Hatt-ı Kuranı muhafaza sadece yazarak mı olur? Ya da yazmadan muhafaza edilmez mi? Yazmayınca bu vazifeyi yerine getirmemiş mi oluruz?
Risalelerde hayâ ile ilgili yerler nereler?
Risale-i Nur'da cidal konusu nerelerde hangi anlamlarda geçmektedir?
İhlas Risalesi'nde, "hayat-ı ebediyye içinde saadeti ebediyyeyi netice veren" diyor bu nasıl oluyor? Tam olarak anlamadım açıklık getirir misiniz?
Risale-i Nur'da geçen, "hayat ve nur ve rahmette o perdeler konulmamış" cümlesini birer misalle izah eder misiniz?
Bir hınzır, kendisi hınzır olmayı seçmedi. Ama Cenabı Hak, hem bu dünyada hem ahirette onu istiskal ediyor. Hayvanların iradeleri ve aklı olmadığına göre onların bu derecelendirilmeleri neye göre? Mesela risalede de karınca, hırslı olduğundan ayaklar altında; ama arı, kanaatkar olduğundan başlar üstünde gibi ifadeler var. Bunları nasıl anlamalıyız?
Üstadımız hediye kabul etmezmiş. Peki biz Risale-i Nur talebeleri bu noktada nasıl hareket etmeliyiz? Bizim kabul etmemizde ihlasımıza bir zarar var mı? İhlas Risalesinde kalben muntazır kalmamak şartıyla sanki kabul edilebileceğini söylüyor. Buna rağmen kabul etmemiz tebliğ vazifemizin istikameti açısından nasıl olur?