23. Söz 4. Noktada geçen "Yoksa bir sinekten vaveyla eden ahmak ve haylaz bir çocuk gibi ben kuvvetimle bu kabil-i teshir olmayan ve bin derece ondan kuvvetli olan acip şeyleri ve ademleri teshir ediyorum ve fikir ve tedbirimle kendime itaat ettiriyorum deyip küfran-ı nimete sapmak insaniyetin fıtratı asliyyesine zıt olduğu gibi şiddetli bir azaba kendini müstahak eder." kısmını nasıl anlamalıyız
"Eğer insan ainedarlığını yaptığı esma-i ilahiyeyi bilmez, okuyamaz, bihaber yaşar ise, yani kendini okuyamaz ise, hayvan ya da cansız hükmünde insan olmak, yani adı insan ama hükmen hayvan ve camid hükmünde olmak ihtimali var." Bilmana Risale-i Nur'da geçen bu manaları nasıl anlamalıyız?
Nasıl o esmayı okuyamayan insanı hayvan hükmünde kabul edeceğiz? Bu ne demektir?
"Beşer, hakikate muhtaç olduğu gibi, bazı keyifli hevesata da ihtiyacı var. Fakat bu keyifli hevesat, beşte birisi olmalı. Yoksa havanın sırr-ı hikmetine münafi olur." cümlesinden nasıl anlamamız lazım? İzah eder misiniz?
Risale-i Nur'da insana neden misal-i musağğar denilmiştir? Ya da neden âlem-i asgar denilmiştir? Bu ifadeleri nasıl anlamalıyız?
Allah bizi kulluk etmemiz için yarattı. Melekler zaten ona en güzel şekilde kulluk ediyor. Neden günah işlemeye meyilli olan insanlar yaratıldı?
İnsan ruhundaki istidatlar herkeste aynı şekilde yaratılıp insanlar sonradan mı farklılaşıyor; yoksa yaratılıştan gelen farklılıklar da var mıdır?
Buzullarda bulunan bir cesedin 150 000 yıllık olduğu idda ediliyor. Fakat bilindiği kadarıyla insanlık tarihi bu kadar yıl önceye gitmiyor. Bu nasıl açıklanabilir?
İnsan birşeylere karar verirken sadece akıl yoluyla mı karar verir; yoksa duygularının da rolü var mıdır?
İnsan iradesini nasıl sağlamlaştırabilir? Verdiği karaların arkasında nasıl dik bir şekilde durabilir?