Üstadımız hediye kabul etmezmiş. Peki biz Risale-i Nur talebeleri bu noktada nasıl hareket etmeliyiz? Bizim kabul etmemizde ihlasımıza bir zarar var mı? İhlas Risalesinde kalben muntazır kalmamak şartıyla sanki kabul edilebileceğini söylüyor. Buna rağmen kabul etmemiz tebliğ vazifemizin istikameti açısından nasıl olur?
Asa-yı Musa mecmuasının Osmanlıca nüsha 76. Sayfasındaki ihtâr kısmında üstat hazretleri “Her bir âyetin, müteaddid ma‘nâları var. Hem her bir ma‘nâ küllîdir. Her asırda efradı bulunur.” Demiştir. Bu kısmı nasıl anlamalıyız? Bir kaç örnek verir misiniz?
"Her söylediğin doğru olmalı fakat her doğruyu söylemek senin hakkın değildir" hakikatini nasıl anlamalıyız? Bazı kimseler bu hakikati yanlış anlayıp, hakikatleri insanlara tebliğden geri duruyorlar. Bu hakikat, doğrusunu bilmeyen kimseler tarafından suistimal ediliyor. İzah eder misiniz?
Bismillâh neden her hayrın başıdır?
23.Sözün 2.Mebhası'nda geçen, "her mekanda hazır, mekandan münezzeh" ifadeleri birbirine tezat bir durum gibi görünüyor. Bunu açıklayabilir misiniz?
"Ve herşeyden çift çift yarattık, olur ki ibret alırsınız.." (Zâriyât, 49)ayetle "eşeysiz çoğalma-bölünerek çoğalan bakteriler" konusunu birbirine ters gösterenler var. Onlarda çift olma durumu nasıldır? Açıklar mısınız?
Tüm insanlara peygamber gelmiş midir? Birçok insanın tebliğ ulaşmadan ölmesinin hikmeti nedir? Örneğin fetret devri gibi. Peygamberimizin(SAV) ümmetinden bile bir sürü kişi tebliğsiz öldüler. Bunlarla alakalı alimler ne söylüyor. Cennet ehli olduklarını biliyorum. Hikmetini merak ediyorum.
Fakat nefislerinin şeytânî olan hevâsı-Kur’ân’ın sadâsını kulaklarına işittirecek havayı karıştırdığı için- Kur’ân’ın kendilerini irşâd etmesine mâni‘ olmuştur.
Bazı sitelerde "şeytanî olan hevâsı -Kur’ân’ın sadasını kulaklarına işittirecek hevâyı karıştırdığı için- Kur’ân’ın kendilerini irşad etmesine mani olmuştur." Şeklindedir, acaba hangisidir?
Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim ne demektir?
"Hemen ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecek gibi dünya için çalış" cümlesi hadis-i şerif midir? Bazıları kesinlekle hadis değildir diyorlar. Eğer hadis ise nasıl anlamalıyız?