Soru

Her hayrın Başı

Bismillâh neden her hayrın başıdır?

Tarih: 2.11.2020 09:52:37
Okunma: 1445

Cevap

Hayır; sözlükte “iyi olmak, iyilik etmek, üstün olmak, üstün kılmak” gibi anlamlara gelen hayr kökünden masdar-isim olup “iyi” yahut “iyilik” mânasında ve şerrin karşıtı olarak kullanılır. (TDV)

Tüm hayırlı, güzel ve iyi işler Allah’ın bizlere bildirdiği ve yapmamızı emrettiği işlerdir. Cenab-ı Hak, Hz. Adem (as) den itibaren neyin iyi neyin de kötü olduğunu insanlara kitaplar ve peygamberler vesilesiyle hep ders vermiştir. Bu hayırlı ve iyi işleri peygamberler aracılığıyla öğrenen insan, elbette ki o hayrı kendisine bildiren zatın ismiyle o hayırlı işe başlaması en güzel olanıdır. Çünkü o hayrı kendisi bulmamıştır Allah ona bildirmiştir. Yani kul der ki. “Ey Rabbim sen bildirmeseydin ben neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilemezdim. Madem bütün güzellikleri ve iyilikleri sen bana öğrettin ve yapmayı bana nasip ettin, ben de tüm hayırlı işlerimde senin ismini zikreceğim” der.

Nitekim Sevgili Peygamberimiz (asm): “Yüce Allah"ı anarak başlanmayan her anlamlı söz veya iş, bereketsizdir/sonuçsuzdur.” ( İbn Hanbel, II, 360) buyurarak besmelenin önemine dikkat çekmektedir.

"Allah'a hamd, bana salâtla başlamayan bütün hayırlı işler güdüktür, her çeşit bereketten kesiktir." Dikkat edersek bu hadisler hayırlı işlere "hamdele, "salâvat" ve "besmele" ile başlamaya teşvik etmektedir. Âlimler "hayırlı iş" deyince "fiil" ve "söz" her ikisini de anlarlar.

Yine belirtelim ki ulemâ, bu hadislerde mevzubahis olan besmele, hamdele ve salvele'yi "zikir" olarak anlamışlardır. Yani hayırlı işlere Allah'ın zikri ile başlamak esastır. Bu zikir besmele de olabilir, hamdele veya salvele de. “Halis zikir sayılan her şey besmelenin yerini tutar.”(İbn-i Abidin, Reddül Muhtar, c.1 s.17) da denilmiştir.

Hadisi şöyle anlamamız mümkündür: Şer olmayan yani hayırlı olan bir amelimiz hatta bir âdetimiz, besmele veya zikrullahla yapılınca tam bir ibadete dönüşerek uhrevî sevaplara vesile olur, böylece hayrı devam eder. Besmelesiz olursa hayrı güdüktür veya kesilmiştir; çünkü bu amelimizden öbür dünyaya aksedecek bir nûr hâsıl olmaz, o hayırlı işin dünyevî hayrından sadece dünyada istifade ederiz. Böylece hayrı güdük kalmış, kesilmiş olur.

Bu hadislerden istifade ile âlimlerimiz, besmele, hamdele gibi, bir işe başlarken çekilen zikirleri âdetlerimizi, şer olmayan günlük işlerimizi ibâdetlere çeviren bir iksir, bir tılsım, bir sır olarak görmüşlerdir.

Hadislerde hep  اَمْرٍ ذِى بَالٍ yani "hayırlı iş" kaydına yer verilmiş olması dikkat çekicidir. Zîbâl şerefli, meşrû, mübah gibi mânalara gelir. Yemek, içmek,giyinmek, konuşmak, yazmak, uyumak, vaaz ve nasihat, ilmî meşguliyet vs. hep emr-i zîbâl'e dahildir. Şu halde bütün bunlara zikrullahla başlamak ve mübah işlerimizi ibadete çevirmek sûretiyle ebedî hayatımız için öbür dünyaya uzanacak bir nura sebep olacaktır. Aksi halde, o işlerin hayrı dünyevî hayatımızla sınırlı kalacak veya pek bereketsiz olacak. Hadisteki güdüklük bu olsa gerektir -Allahu a'lem. (Kütüb-i Sitte, Tercüme ve Şerhi, c. 9, s. 207-208)

 

Besmele hayırlı işlerde çekilir. “Haram bir iş yapılırken Besmele çekmek haramdır. Hatta Bezzaziye sahibi ile başkalarının beyanına göre haram olduğu katiyetle bilinen bir işin başında Besmele çeken kafir olur. ”(İbn-i Abidin, Reddül Muhtar, c.1 s.17)

Netice olarak günah olmayan, yani hayırlı veya mübah olan işlere besmele ile başlamak lazımdır. Yoksa besmele ile başlayan her iş hayırlı olur manasında değildir. Çünkü bazı işler var ki şer ve günah olduğu kesindir. Şer ve günaha besmele ile başlanılmaz.


Yorum Yap

Yorumlar