Arama sonuçları: 355 sonuç bulundu.

Sünnet-i Seniye Risalesi'nde bahsi geçen, İslâmiyet alâmetleri olan ve şeâire taallûk eden sünnetler hangileridir?  Nafile dahi olsa şahsi farzlardan önemli olmalarının hikmeti nedir?
Şeair veya şeair-i İslamiye ne demektir?
"Aynen öyle de, biz de ilm-i usûl ve fenn-i mantıkça sebr ü taksim denilen en kat'î bir hüccetle deriz: Ey şeytan ve ey şeytanın şakirdleri! Kur'an, ya arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan gelmiş bir kelâmullahtır veyahut -hâşâ sümme hâşâ, yüzbin kerre hâşâ- yerde sahtekâr ve Allah'tan korkmaz ve Allah'ı bilmez, itikadsız bir beşerin düzmesidir. Bu ise ey şeytan, sâbık hüccetlere karşı bunu sen diyemedi...
Allah c.c merhametlilerin en merhametlisidir şüphesiz. Secde suresi 13. ayetin Allah'ın merhametiyle izahını nasıl yapabiliriz?
"Mesnevî-i Şerîf, şems-i Kur’âniyeden tezâhür eden yedi hakîkatten bir hakîkatin aynası olmuş, kudsî bir şerâfet almış. Mevlevîlerden başka, daha çok ehl-i kalbin lâyemût bir mürşidi olmuş. Öyle de Risâle-i Nûr, şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb‘ayı ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nûru birden aynasında temessül ettirdiğinden, inşâallâh yedi cihetle şerîf ve kudsî; ve yedi Me...
"Sen olmasaydın ey Habibim! Alemleri yaratmazdım" ifadesini açıklar mısınız?
Eyyüb (as) yaraları ibadetini engelleyene kadar hastalığının şifasını taleb etmemiş. O halde bizler de hastalığın bize kazandırdıklarını düşünerek hastalık ibadetimize engel oluncaya kadar dua etmemeli miyiz?
İlaç kullandıktan sonra ilaç iyileştirdi demek ya da mesela suya dua okuyup içtikten sonra iyi geldi, iyileştirdi gibi şeyler söylediğimiz de bir sorun olur mu? Tabi ki şifayı yalnızca Allah veriyor. Bunu düşünerek o cümleleri söylediğimizde herhangi bir sorun olur mu?
Şiilik, alevilik, sünnilik hakkında bilgi verirmisiniz? Bunların öncesi ve günümüzde bulundukları konum nedir? Risale-i Nur'un bunlara bakış açısı nasıldır?
İhlas Risalesi'nde "Ey Risale-i Nur şakirdleri ve Kur'ân'ın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız." denilmiş. Burada neden sizler ve bizler denilmiştir? Ayrıca, "insan-ı kamil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız" kısmını açıklar mısınız?