Cebr-i mutavvassıt tam olarak ne demektir ve neden Eşariler için bu tabir kullanılmıstır, izah eder misiniz ?
Cevşen'de Allah'ın bin bir isminin geçtiği söyleniyor. Halbuki onların çoğu isimden çok bir sıfata benziyor? Bunlar isim midir, sıfat mıdır?
“ Arzı ve bütün nücûm ve şümûsu tesbîh taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinâtta da‘vâ-yı halk ve iddiâ-yı îcâd edemez. Zîrâ her şey her şeyle bağlıdır.” İfadelerini izah eder misiniz?
Hüve nüktesindeki emir ve irade arşı tabirini açıklar mısınız?
10. Söz Haşir Risalesi'nin 5. Hakikatinde geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
"Fıtrat yalan söylemez. Bir çekirdekteki meyelân-ı nümüv der: “Ben sünbülleneceğim, meyve vereceğim.” Doğru söyler. Yumurtada bir meyelân-ı hayat var. Der: “Piliç olacağım.” Biiznillâh olur. Doğru söyler. Bir avuç su meyelân-ı incimâd ile der: “Fazla yer tutacağım.” Metîn demir, onu yalan çıkaramaz. Sözünün doğruluğu demiri parçalar. Şu meyelânlar, irâdeden gelen evâmir-i tekvîniyenin tecellîlerid...
29. Söz'de geçen şu nükteyi kâinattan örneklerle izah edebilir misiniz? Ayrıca burada en kısa yol, en yakın cihet gibi kavramlar bulunmaktadır. Hâlbuki Allah için uzun-kısa, uzak-yakın yoktur. Bunu nasıl anlamalıyız?
"Keza her şeyin bâtını zahirinden daha latîf, daha şeffaftır. Bu ise Sâni'in o şeyden hariç ve baîd olmamasına delâlet eder. O şeyin sair eşya ile nizam ve muvazenesinin sanii tarafından temin edildiği cihetle saniin o şeyde dahil olmamasını iktiza eder."( Mesnevi Nuriye, Katre 57)
Bir şeyin o şeyde kudretinin gözükmesi için nasıl olurda onun dışında olması gerekir. Yani içe müdahele edebilmek iç...
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerek...
İnsan, iradesi dışında bir makine gibi mi işliyor? Allah insan iradesinin işler olabilmesi için mi insana kudreti depolama kabiliyetini vermemiştir? İnsanın Allah’ın kudretinden bağımsız, kendi kudreti olmuş olsa idi, pili içinde olan bir oyuncaktan farkı kalmaz mıydı? Allah’ın kudreti insan iradesini selp mi ediyor yoksa teyit ve takviye mi ediyor? İnsan Allah’ın takdiratı dışına çıkamayacağına g...