Mi'raç bahsinde 3. esasda Aynen öyle derken diyor ki: "bütün fünûn, bütün desâtîriyle, şu kitâb-ı kâinâtı, zaman-ı Âdemden beri mütâlaa ediyor. Halbuki o kitap, esmâ ve kemâlât-ı İlâhiyeye dâir ifade ettiği ma‘nâların ve gösterdiği âyetlerin öşr-ü mi‘şârını daha okuyamamış." Acaba burada kitabın degil de kitap denmesinin anlam bakımından bir hikmeti var mı?
"Bazı rivayetlere göre hiçbir mümin ölünceye kadar Allah’ı göremeyecektir (Müslim, “Fiten”, 95). Ashap mi‘rac münasebetiyle Resûl-i Ekrem’e, “Allah’ı gördün mü?” diye sormuş, o da, “Nurdur, nasıl göreyim?” veya, “Sadece bir nur gördüm” cevabını vermiş (Müslim, “Îmân”, 291-292), Hz. Âişe ise, “Muhammed’in Allah’ı gördüğünü söyleyen kimse yalan konuşmuş olur” diyerek Resûlullah dahil kimsenin dünyad...
hz Haticenin rivayetine göre miraç o kadar kısa sürmüş ki Rasulullah döndüğünde yatağı hala sıcakmış. Ama başka rivayetlere göre Peygamberimiz Kabenin Harem kısmından mübarek yolculuğuna başladı. Burdaki karmaşanın sebebi nedir ve miraç hadisesi anlık mıydı, yoksa daha uzun mu sürdü?
"Mi‘râc ise, velâyet-i Ahmediyenin (asm) kerâmet-i kübrâsı, hem mertebe-i ulyâsı olduğundan, risâlet mertebesine inkılâb etmiş." Efendimizin miraçdan önceki hali velayet miydi?
"Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, herhalde şimal cereyanı, İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak."( Emirdağ Lahikası, Sayfa 139) Bu cümleyi izah eder misiniz?
"Hatta insanın mütenevvi‘ hissiyât-ı şedîdesi, o isti‘dâd-ı muhabbetin istihâleleridir." Ne demek. Misalle izah eder misiniz?
Muhakematın başında geçen 8 emir ve 3 hakikat nedir? Kısaca maddeler halinde sayar mısınız?
Diyorlar ki, "hepimiz ademin çocuklarıyız". O halde bütün insanlar kardeş olmuyor mu? herkes kardeşiyle evlenmiş olmuyor mu? Bunu bir izah eder misiniz?
Münazarat'ta geçen, "...Bununla beraber kim dese zaman berbat oldu. Eskisine temayül gösterse, BİLMEDİĞİ HALDE İSLAMİYETİN MUHALEFETİNDEN NEŞET EDEN ESKİ SEYYİATI, BAZI ECNEBİLERİN ZANNI GİBİ, İSLAMİYETE İSNAT ETMEKTİR." ifadelerinin ne anlama geldiğini açıklar mısınız?
Ve keza, "Musibet taammüm ettiğinde elem hafif olur. Ben de emsalim gibiyim" diye yine yük altından kaçar. Fakat, musibet âmm olduğunda, elemi muzaaf olur, kat kat ziyade olur. Çünkü, kendisi gibi akrabası, ahbâbı da o musibete dahildir. Çünkü, insanın ruhu, ebnâ-yı cinsiyle alâkadardır. Ne kadar umumî olursa, o kadar da elemi fazla olur. ( Mesnevi Nuriye, Zeylü’z-Zeyl, osmn. 139)
Üstadımız bu pa...