Mehmet Akif Ersoy bildiğimiz üzere milli şairimiz, fakat cennet mekân Abdülhamit Han için bazı nahoş söylemleri var. Bunu nasıl anlamalıyız? Neden böyle davranmış?
On üçüncü mektubda üstadımız, ''bir dağın mağarasında ahireti düşünmekte iken ehl-i dünya zulmen beni oradan çıkarıp nefy ettiler. Halık-ı Rahim ve Hakim o nefyi bana bir rahmete çevirdi. Emniyetsiz ve ihlası bozacak esbaba maruz o dağdaki inzivayı, emniyetli ve ihlaslı Barla dağlarındaki halvete çevirdi'' diyor. Burada geçen ''ihlası bozacak esbaba maruz'' cümlesinden ne anlamalıyız?
20. Mektupta geçen tevhidin mertebe-i uzması tabirinden ne
anlamalıyız?
Meleklerin bir vazifesi olduğunu biliyoruz. Bu vazifeyi nasıl anlamak lazım. Onlar Rabbimizin işlerine yardım vazifesi mi görüyorlar.
Hac Suresinde geçen, "75-Allah, meleklerden de insanlardan da elçiler seçer. Muhakkak ki Allah, Semî‘ (hakkıyla işiten)dir, Basîr (kemâliyle gören)dir." Ayeti nasıl anlamalıyız.
Melekler kahve kokusunu severmiş ve kahve kokusu durdukça kahve içen için istiğfar ederlermiş, doğru mudur? Bu anlamda bir hadis var mıdır?
29. Söz'ün "fail muktedirdir" bahsinde, Allah'ın kudretinin eşyanın melekütiyyet cihetine tesir ettiğini, bu yüzden zerrenin şemse denk olduğunu söylüyor. Bunu nasıl anlamalıyız?
"Madem fâni dünya hayatı, küçücük ve menfî milliyetin muvakkat menfaati ve selâmeti için bu harika fedakârlığı yapan Ermeni fedaileri karşımızda görünürler." ''Menfi milliyetin muvakkat menfaati'' ifadesi ne anlama geliyor izah eder misiniz?
Bediüzzaman Hazretleri'nin "Maksadda ittihad lazımdır. Meslekler ve meşreblerde ittihad mümkün olmadığı gibi, caiz de değildir" sözünü nasıl anlamak gerekir?
Mi'raç bahsinde 3. esasda Aynen öyle derken diyor ki: "bütün fünûn, bütün desâtîriyle, şu kitâb-ı kâinâtı, zaman-ı Âdemden beri mütâlaa ediyor. Halbuki o kitap, esmâ ve kemâlât-ı İlâhiyeye dâir ifade ettiği ma‘nâların ve gösterdiği âyetlerin öşr-ü mi‘şârını daha okuyamamış." Acaba burada kitabın degil de kitap denmesinin anlam bakımından bir hikmeti var mı?