Arama sonuçları: 143 sonuç bulundu.

"Hem üç mesele var: Biri hayat, biri şeriat, biri imandır." Kastamonu Lahikası'nda geçen bu yeri ve mehdinin üç vazifesini izah eder misiniz? Hayat ve şeriat evreleri nasıl olacak ve ne anlama geliyor? İman safhası tamamlandı mi?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Kastamonu Lahikası adlı eserinde, İkinci Dünya Savaşı sırasında suçsuz yere öldürülen Hristiyan siviller için "şehid hükmündedirler" diyor. Ehli Sünnet inancına göre şehid sayılmak için müslüman olmak şart değil mi? Bu mevzuyu açıklar mısınız?
Üstad Hazretlerinin Kastamonu lahikası s. 93 te bahsi geçen mektupta "Hem madem ben sizlere kanâat ettim ve ediyorum, başkalara bakmıyorum, meşgul olmuyorum. Siz dahi Risâle-i Nûr’a kanâat etmeniz lâzımdır, belki bu zamanda elzemdir." Şeklinde ifadesini nasıl anlamalıyız? Risale-i Nur'dan başka eser okumamalı mıyız?
Risale-i Nurun santrali olan Sabrinin mektubunda iki nokta nazarı dikkati celb etti. Birincisi risale i nurun yüksek talebelerine ve erkânlarına izin ve icazet noktasıdır. Madem risale i nurun şahsı manevisi onları çok zaman dairesinde muhafaza edip çalıştırmıştır. Elbette o sebatkar haslara icazet vermiş. İzni onlarla beraberdir. Bende ondan icazet alıyorum. Şimdilik bu nokta yeter. (Kastamonu la...
"İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadar olduğun bütün o seyyar dünyalar ve seyyal kâinatlar, mütemadiyen senin dalaletin suretiyle, senin başına dünya dolusu dehşetli ve hadsiz ölümlerin şiddetli elemlerini yağdırıyor." (Kastamonu lahikası) Burda geçen seyyar dünyalar ve seyyal kainatlar ne demektir? Konuya bağlantılı olarak izah eder misiniz)
Kastamonu lahikasinda Hz Ali'nin iki defa sırran beyeneten sırran tenevverat demesine binaen Bediüzzaman üstadın her vakit tam ihtiyat ve tam sakınmak vaziyetini muhafaza etmekle mükellefiz demesinde ihtiyatlı olmayı nasıl anlamamız gerekiyor? Üstadın yaşadığı dönemdeki tazyikatlar için mi geçerli, günümüze işaret eden bir yönü var mı? Devamında muhtelif tabakalardaki talebelerin vaziyetleri ehemm...
Eskide bir zaman Barla'da, bütün tarîkatların şecere-i külliyesini tanzim ve istinsah etmek için Hâfız Ali ile Hüsrev o vakit o işde bulundular, çalıştılar. Kastamonu Lahikası ( 243 ) Bu şecere nedir? 
"Bir şeyh tarafından, kendi müridleri ve halifeleri vasıtasıyla din lehinde, eskiden beri meşhur olmuş Şeyh Ahmed namında türbedâr-ı Nebevî tarafından vasiyetname-i Peygamberî (a.s.m.) namında bir eser, o havalide gezmiş, intişar etmiş." (Kastamonu lahikası) Soru 1) Şeyh Ahmed kimdir. Soru 2) Vasiyetname-i Peygamberî (a.s.m.) namında bir eser var mıdır. Varsa sitede linkini paylaşır mısınız. Bu...
Osmanlıca Kastamonu Lahikasında sahife 192 de Üstad Hazretlerinin bir kaç ifadesi şöyle "ta imkana kadar yeni harfle, bir ihtarı manevi ile izin verdik." buyuruyor. Üstad hangi risalelerin latin harfiyle yazılmasına müsaade etmiştir? Bu mektubun az ilerisinde yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçenin farklı olduğundan yeni Türkçe için bazı kelimatı arabiyede tasarruf edildi sizde öyle yapab...
Ahzâb sûresi 52. ayeti hangi olaya binaen inmiştir? Peçe kullanılmadığına delil getiriyorlar bazıları. Peçe meselesinin aslı nedir?