Bir kesim kabeyi tavaf etmenin taşa tapmayı ifade ettiğini söylüyor. Hatta bazı heykellere karşı gelinip söylendiğinde siz de bir taşın etrafinda tavaf edip tapıyosunuz diye bir karşılık alınıyor. Bunun izahını yapabilir misiniz? Ne demeliyiz?
“Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten âciz mi kaldım?” dedi. Böylece (bunu bilmediğine) pişman olan kimselerden oldu.” Bu âyetten hareketle Kabil'in pişman olduğu ve tövbe ettiği anlaşılanbilir mi? Bu âyetlerin izahını yapar mısınız?
"Türk unsurunda ebedi kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak" bu cümlede ifade edilen inşikak istikbal için bir haber midir?
Bedüüzzaman hazretleri "Gençlik Rehberi" adlı eserinde bazı gençlerin 50 sene sonraki hallerini bir sinema gibi gördüğünü ve bir kısmının kabir azabı çektiğini beyan ediyor. Bu gerçek mi? Günümüzde kabir azabının olup olmadıgı hakkında tartışmalar oluyor. Bu konuda bilgi verirmisiniz?
İmanla kabre girdi ve sevapları fazla ise cennet bahçelerinden bir bahçe; İmansız öldü ise cehennem çukurlarımdan bir çukurdur. Soru) İmanla kabre giren fakat günahları sevaplarından fazla olan kulların kabirdeki halleri nasıldır?
Kabir azabı, kabre girdikten sonra başladıgına göre, cesedini yaktıran insanların kabir azabı nasıl olacak?
İnsanlar iyi ve kötü amellerinin cezasını cehennem ve cennette alacaklardır niçin mahşer gününe kadar insanların bir kısmı kabirde azap çekeceklerdir?
Kabir azabına dair ayet var mı?
Gençlik rehberinde Üstad Kabre giden 3 yoldan bahseder. Bu üç yoldan 3.sü anlatılırken, yani inancı olmadan Kabre girenlerin akıbeti anlatılırken şöyle bir cümle geçiyor: "Öyle inandığı ve itikad ettiği için cezası olarak aynını görecek." Yani yokluğa inanan insanlar, yok olmakla mı cezalandırılacaklar? Bu kısmı izah eder misiniz?