İnsanlar iyi ve kötü amellerinin cezasını cehennem ve cennette alacaklardır niçin mahşer gününe kadar insanların bir kısmı kabirde azap çekeceklerdir?
İnsanlar dünyada imtihan olmaktadırlar. Bu sebeple ne iyilik yapanların mükâfatları, ne de fenalık yapanların cezaları burada verilmez. Ta ki imtihan düzeni bozulmasın. Çünkü hemen burada karşılıklarını bulmaya başlasalar, kimse kötü yolda gidemez, mecburen iyi yolda yaşamak zorunda kalırdı. Bu ise insanların hür iradeleri ile ve aklıllarını çalıştırarak, nefis ve şeytanı dinlemeyip kötülükten sakınması ile kazandığı ruhen yükselmeyi ve olgunluğu temin etmezdi. Hakiki kâmil insanlar ortaya çıkmazdı.
Fakat dünya imtihanı ölümle sona erdiği için, kabirde ceza veya mükâfat hemen başlar. Çünkü ertelenmesi için bir sebeb kalmamıştır. Bu sebeple hadiste, "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe, ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur." buyrularak mükafat ve cezanın hemen başladığına işaret edilmiştir.
Bunu anlamak için şöyle bir düşünelim... Bazı zalim insanlar bazen dünyada öyle zulümler işliyorlar ki, bu haksızlıkları görenler: "Neden bu zalimlerin tepesine ateş yağmıyor" diye bir an önce o zalimlerin kahrolmasını taleb ediyor. Çünkü onlar bunu hak ediyorlar.
Netice olarak şunu diyebiliriz ki, Allah'ın zalimlere karşı olan gazabı dünya hayatı boyunca imtihan sebebiyle, çok defa, hemen üzerlerine inmez. Fakat imtihanları biter bitmez adalet yerini bulur ve onlar gazab-ı ilahiye uğrayarak müstehak oldukları cezaya düşerler.
Burada bizlerin yalnız şuna emin olmamız lazımdır: Allahu Teala'nın sonsuz adalet ve merhameti vardır, müstehak olmayan kimseye zerre kadar azab etmez. Eğer kabir azabına düşmüşse muhakkak o kişi ona müstehak demektir.
Allah cümlemizi, ve cümle müminleri, sevdiklerimizi, eş, dost, çoluk çocuk, aile ve akrabalarımızı öyle azablara düşecek zulümler işlemekten muhafaza buyursun! Amin...