Sorduğunuz soru "Gençlik Rehberi" isimli eserde şöyle başlıyor.
Bir kısım gençler tarafından şimdiki aldatıcı ve câzibedâr lehviyât ve hevesâtın hücumları karşısında, “Âhiretimizi ne sûretle kurtaracağız?” diye Risâle-i Nûr’dan meded istediler. Ben de Risâle-i Nûr’un şahs-ı ma‘nevîsi nâmına onlara dedim ki: Kabir var, hiç kimse inkâr edemez. Herkes ister istemez oraya girecek. Ve oraya girmek için de üç tarzda “üç yol” dan başka yol yok.1
Bediüzzaman Hazretlerine bazı gençler gelip yaşamış oldukları zaman ve bölgedeki aldatıcı ve cazip hale gelen haram ve günahlara karşı Âhiretlerini nasıl kurtarabilecekleri noktasında nasihat istiyorlar. Bediüzzaman Hazretleri de kendilerine "Kabir var", insanlar isteseler de istemeseler de oraya girecekler ve oraya girmek için de 3 yoldan başka yol yok diyerek bu dersi yapıyor.
Bediüzzaman Hazretleri niçin kabir var diyerek nasihat ediyor?
Çünkü; Ahir zamanda maddeci, tabiatçı felsefenin te'sîri ile insanların akılları gözlerine inip yalnız gözüyle görmüş oldukları maddi şeylerden etkilendiklerinden dolayı Bediüzzaman Hazretleri de gençlere nasihat ederken inançlı inançsız hiç kimsenin inkar edemeyeceği göz önünde olan kabrin varlığından bahsederek nasihate başlıyor.
Dolayısı ile metinde açıklamış olduğu "3 yolu" Dünyada yaşayan insanların kabre bakış açıları üzerinden değerlendirip bunun ahirete yönelik kısmını değerlendirmemiz sağlıklı olmaz.
Birinci Yol: O kabir, ehl-i îmân için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısıdır.
1.Yol: İman ehlinin kabre bakış açısı Cennet'e açılan bir kapı olması hasebiyle güzeldir. Orayı bu dünya hayatından daha güzel görürler.
İkinci Yol: Âhireti tasdîk eden, fakat sefâhet ve dalâlette gidenlere, bir haps-i ebedî ve bütün dostlarından bir tecrîd içinde bir haps-i münferid, yalnız başına bir hapis kapısıdır. Öyle gördüğü ve i‘tikād ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için, öyle muâmele görecek.2
2. Yol: Ahiret hayatının varlığını kabul edip inanan, fakat hayatlarını, inanmayan insanlar gibi haram ve günahlarla geçiren insanlar, kabir hayatlarının müebbet hapis cezası alan mahkumlar gibi olacağını. Yani kabir hayatı boyunca sevdiklerinden ayrı kalıp tek başlarına hapis cezası çekeceklerini düşünürler. Bunun sebebi olarak da dünyada kendilerine verilen ömrü, inanmış oldukları ahiret hayatının gerekliliklerine göre değil, ahirete inanmayan insanlar gibi haram ve günahlarla geçirdiklerinden dolayı kabirde böyle yaşayacaklar.
Üçüncü Yol: Âhirete inanmayan ehl-i inkâr ve dalâlet için bir i‘dâm-ı ebedî kapısı, yani hem kendisini, hem bütün sevdiklerini i‘dâm edecek bir darağacıdır. Öyle bildiği için cezâsı olarak aynını görecek. Bu iki şık bedîhîdir. Delil istemiyor. Göz ile görünür.3
3. Yol: Bu yol da Ahiretin varlığına inanmayan insanların kabre bakış açısını ifade ediyor. Onlar için kabir; hem kendisinin hem de bütün sevdiklerinin idam edilip yok olacakları bir dar ağacıdır.
Normalde kabir insan hayatını yok etmediği aksine fani hayatlarını bitirip ebedi hayata geçirdiği halde inanmayan insanlar "kabri" yokluk gördüklerinden, dünyada yaşarken Allah da kendilerine ceza olarak, ölüm akıllarına geldikçe hem kendilerinin hem bütün sevdiklerinin yok olacağı düşüncesiyle kalplerine ve ruhlarına en büyük acıyı çektiriyor.
Cehennemde ebedi hayat, ebedi yok olmaktan nasıl daha güzel olur?
1. Nedeni: Kendisi inançsızlığından dolayı cehenneme de gitse başta anne babası ve çocukları olmak üzere sevdiklerinden bir çok kimsenin yok olmayıp Cennete gideceklerini bilmek insana çok büyük bir huzur ve teselli verir.
2. Nedeni: İnsan Cehennem bile olsa hayatının yok olmayıp devam etmesini ister. Çünkü yok olmak hayattaki en büyük acıdır. Mesela insanın kendisi veya sevdiği birisi cinayet işlese ona sorulsa tek başına hücrede hapiste kalmak mı istersin.Yoksa idam edilmek mi istersin elbette vicdanı bozulmamış herkes idam edilip ölmektense acılı ve sıkıntılı da olsa hücrede hayatım devam etsin yok olmasın der.
Ayrıca Bakınız:
Kabir Azabının Süresi ve Şekli
Bediüzzaman Said Nursi, Gençlik Rehberi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.1
Bediüzzaman Said Nursi, Gençlik Rehberi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.1-2
Bediüzzaman Said Nursi, Gençlik Rehberi, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.2