"İkindi namazını terkeden kimsenin işlediği amelleri boşa gider." (Buhârî, Mevâkît 15; Müslim, Mesacid: 35) Böyle bir hadis gördüm. İkindi namazının gaflet sebebiyle yetişememe/ terki hususunda geçmişte işlediğimiz tüm sevaplar boşa mı gitmiş oluyor? Bu hadisi nasıl anlamalıyız?
Cebrail (as) Hz. Peygambere (sav) ilk vahyi getirdiğinde O'nu üç kez sıkmasının hikmeti nedir? İzah eder misiniz?
Eşariye göre kulun kudret ve iradesinin fiilde tesiri yoksa kesbin ne manası kalıyor? Bu anlayışa göre işi kul yaptı demek doğru mudur?
23. Söz'de geçen, "İman insanı insan eder, belki insanı sultan eder. Küfür ise insanı gayet aciz bir canavar hayvan eder" sözünü izah edebilir misiniz?
"Îmân nûruyla âlem öyle terakkî eder ki, hikmet-i Samedâniye kitabı nâmını alır. Ve insan, zelîl ve fakir ve âciz hayvanların sırasından çıkar. Zaafının kuvvetiyle, aczinin kudretiyle, ubûdiyetinin şevketiyle, kalbinin şuâıyla, aklının haşmet-i îmâniyesiyle hilâfet ve hâkimiyetin zirvesine yükselir. Hatta aczi, fakrı, ihtiyacı, aklı, onun sukūtuna esbâb iken, suûduna ve yükselmesine esbâb olurlar. Mâzî zulümâtlı, karanlıklı bir mezâr-ı ekber suretinde göründüğü zaman, enbiyâ ve evliyânın ziyâsıyla ziyâdâr ve nûrânî görünmeye başlar. Karanlıklı gece şeklinde olan istikbâl, Kur’ân’ın ziyâsıyla tenevvür eder, cennetin bostanları şekline girer." Soru
Menevi-i Nuriye 5. Reşha'da geçen bu cümleleri izah eder misiniz?
İmanın altı şartını kısaca izah eder misiniz?
İman insana nasıl mana katar?
Allah ve ahirete inanmayan birisi var, Kur’anı Kerim’in, Allah tarafından Hz. Muhammed’e (sav) indirildiğini de inkâr ediyor. Ayrıca, yaratıcı varsa, onun niye yaratanı yok? Gibi sorular soruyor. Böyle bir kimseye nasıl anlatmak gerekir?
Üstad Bediüzzaman'ın, misallerinde incir ağacını örnek vermesinin hikmeti ne olabilir? Özellikle 29. sözde...
Mesnevi-i Nuriye Katre Risalesi'nde geçen şu kısmı izah eder misiniz?
"Ben kendime mâlik değilim. Ancak mâlikim kâinâtın mâlikidir. Fakat kendime mâlik nazarıyla bakıyorum ki, Mâlik-i Hakîkî’nin sıfâtını ve sıfatlarının bir derece mâhiyetini ve hududlarını bileyim. Evet, mevhûm ve mütenâhî hududum ile, Mâlik-i Hakîkî’nin sıfatlarının bir cihette gayr-i mütenâhî hududlarını bildim."