Üstad Bediüzzaman'ın, misallerinde incir ağacını örnek vermesinin hikmeti ne olabilir? Özellikle 29. sözde...
Önce incirin 29. Söz’de nasıl geçtiğine bir göz atalım:
“Bir incir ağacı ölse, dağılsa; onun ruhu hükmünde olan kanun-u teşekkülâtı (gelişim kanunu), zerre gibi bir çekirdeğinde ölmeyerek bâki kalır.”
Burada dikkate sunulan, kocaman ağaçların neslinin devamının küçücük çekirdekleri yardımıyla olduğudur. Ağaçlar içerisinde çekirdeğinin küçüklüğü ile meşhur olan incir ağacıdır. Hatta dilimizde, “incir çekirdeğini doldurmayan” deyimi dahi bu küçüklüğe işaret eder.
Üstad 22. Söz’de bu küçüklüğü daha açık şekilde işler: “Hem bir noktada meselâ küçücük incir çekirdeğinde koca incir ağacının proğramını dercetmek (yerleştirmek)…”
Bununla birlikte incir mübarek bir ağaç ve meyvedir. Onun diğer meyveler içinde önemli bir yer işgal ettiğine delil, Cenâb-ı Allah’ın zeytinle birlikte incire de yemin etmesidir. Kur’an’da Tîn suresi, incir suresi anlamına gelir ve incir ve zeytine yemin ederek başlar.
Üstad bu ayeti 29. Mektub’da şöyle izah eder:
“And olsun incire ve zeytine” Cenab-ı Hak, tîn (incir) ve zeytin ile kasem (yemin) vasıtasıyla, azamet-i kudretini ve kemal-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek, esfel-i safilîn (en aşağılar) tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip, şükür ve fikir ve iman ve amel-i sâlih ile tâ a'lâ-yı illiyyîne (en yücelere) kadar terakkiyat-ı maneviyeye (manevî yükselişe) mazhar olabilmesine işaret ediyor.
Nimetler içinde tîn ve zeytinin tahsisinin sebebi; o iki meyvenin çok mübarek ve nâfi' (menfaatli) olması ve hilkatlerinde (yaratılışlarında) de, medar-ı dikkat ve nimet çok şeyler bulunmasıdır. Çünkü hayat-ı içtimaiye ve ticariye ve tenviriye (aydınlatma) ve gıda-yı insaniye için zeytin en büyük bir esas teşkil ettiği gibi;
incirin hilkati (yaratılışı), zerre gibi bir çekirdekte koca incir ağacının cihazatını saklayıp dercetmek (yerleştirmek) gibi, bir hârika mu'cize-i kudreti gösterdiği gibi; taamında (yemesinde), menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif (ters) olarak devamında ve daha sair menafi'indeki (menfaatlerindeki) nimet-i İlahiyeyi kasem ile hatıra getiriyor. Buna mukabil, insanı iman ve amel-i sâlihe çıkarmak ve esfel-i safilîne düşürmemek için bir ders veriyor.”
İncir ağacı gerek küçücük bir çekirdekten çıkması ve gerekse Allah’ın onun üzerine yemin ederek kymetine nazarları çekmesi sebebiyle Risale-i Nur’da en çok bahsi geçen ağaçlardan biri olmuştur.
Bununla beraber risalelerde en çok geçen ağaç adı incir değil, elmadır. Çam ağacı da hemen hemen incir kadar geçmektedir. Bilgisayardan yapılacak bir tarama neticesinde bu durum rahatlıkla görülebilir.