Arama sonuçları: 394 sonuç bulundu.

Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz? "Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
İşyerinde birisinin diğeri hakkında söylediği birşeyi ister istemez bir diğerine söylüyoruz. Ama yalan dolan ile değil olduğu gibi. Bundan kaçınmanın yolu nedir?
Namaz kılmayan, diğer ibadetleri de tam yapmayan günahkâr bir Müslüman depremde ya da yangında vefat etse şehit olur mu? Günahları affedilir mi?
Sürekli işlediğimiz bir günahı tekrar işleyeceğimizden korkup tevbeden kaçındığımız zamanlar oluyor. Böyle durumlarda nasıl davranmak gerekir? Alışkanlık olmuş bu günahlardan nasıl kurtulabiliriz? 
Bundan yaklaşık bir ay önce idi. Kendi hâlimde öylesine bir şeyler söylüyordum. Birden dilim sürçtü ve hâşa ağzımdan yanlış bir kelime çıktı. Bunun için defalarca kez tevbe ettim, hâlâ daha tevbe etmeye devam ediyorum. Ben ne yapmalıyım bilemiyorum, arada kaldım. Kalbimde kesinlikle öyle bir niyet yoktu o sözü söylerken.
Allah'a inanıyorum fakat dine inanmıyorum diyen birçok arkadaşım var. Genel savunmaları ise ben zina yapmıyorum, yalan söylemiyorum oluyor. Önemli olan bunları tek başına yapmaktır diyorlar. Böyle düşünen kimselere nasıl cevap vermeliyiz?
Tevbe suresi 66. ayette "....bir gurubunuzu affedecek olsak bile, bu işin esas suçlularını affetmeyip azap edeceğiz." diyor esas suçlu diye bahsedilen kim? hiçbirisine tevbe nasip olmayacak mı? 
Gençlik Rehberindeki, "Hem senin dünyaca muvaffakıyetin, elmasçı ve divane olmuş bir Yahudinin cam parçalarını elmas fiatiyle aldığı gibi; sen de küçücük, kısacık bir zamana, bir hayata, uzun ve daimî ve geniş bir hayatın fiatını verdiğin için, elbette o had dairesinde galebe edersin. Bir dakikaya bir sene kadar şiddetli hırs, muhabbet, intikam gibi hissiyatla müteveccih olduğun için, ehl-i diyane...
Dua etmenin usül ve adabına dair bilgi verir misiniz? 
Dua ederken nasıl bir ruh hâli içinde olmalıyız? Ayrıca, “Kulum beni nasıl bilirse ben ona öyle muamele ederim” hadis-i kudsîsi sadece ahiret hayatı için mi geçerlidir?