Arama sonuçları: 1262 sonuç bulundu.

Müslümanın tatili olmaz mı?
Risale-i Nur'da geçen; “Zira senin gibi niyeti halis olmayan bir adam nasihati bazen damara dokundurur aksul amal yapar” ifadesinden şunu çıkarabilir miyiz? Karşıdaki kişide nasihat tesir etmiyorsa, o zaman biz halis değiliz. Bu her zaman böyledir denir mi? Bir de nasihat ederken nasıl bir tavırda olmak gerekiyor? Metodumuz, hissiyatımız vs? 
"Kendi hissiyat-ı nefsaniyesini unutup kardeşlerinin meziyyat ve hissiyatı ile fikren yaşamaktır" cümlesini nasıl anlamalıyız?
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti, gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehâdetleri ve da‘vâlarıyla, güneş gibi zuhûr eden îmân-ı haşrî, hakîkatsiz olması mümkün mü?"  "Acaba bir tek âyetin bir tek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri" burasını örneklerle izah eder misiniz?
Risalei Nur'da "henüz telif edilmemiştir" gibi ifadeler yer alıyor. Acaba bu telif edilmemeiş risaleler,  daha sonra telif edilecekler midir?
"Bu hizmet-i Kur'aniyede bulunan kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev'inden gıbta damarını tahrik etmemektir." ifadesindeki "tenkit etmemek"ten ne anlamalıyız? Hiç bir şekilde tenkit edilmeyecek mi?
Allah beni bir fıtrat üzere yaratmış ve benim duygularım, hislerim, kabiliyetlerim ben tercih etmeden bana yerleştirilmiş. Bu durumda atalarımın genlerinden gelen bazı eksikliklerden, yenemediğim kötü huylardan dolayı ben neden sorumlu oluyorum?
Tercüman-ı ism-i azam ve dua-yı ism-i azam sünnet midir? Neden yapıyoruz?
Namazdan sonra çekilen tesbihlerdeki 33 sayısının hikmeti nedir?
"İkinci Misâl:Ehl-i san‘at, netice-i san‘atı ziyade kazanmak için, iştirâk-i san‘at cihetinde mühim bir servet elde ediyorlar. Hatta dikiş iğneleri yapan on adam, ayrı ayrı yapmaya çalışmışlar. O ferdî çalışmanın neticesi, her günde; yalnız üç iğne, o ferdî san‘atın meyvesi olmuş. Sonra teşrîkü’l-mesâî düsturuyla on adam birleşmişler. Biri demir getirip, biri ocak yakıp, biri delik açar, biri ocağ...