Müslümanın tatili olmaz mı?

"Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel." İnşirah suresinin bu ayetlerinden  anlıyoruz ki; Müslümanın kıymetli vaktini tamamen boşa geçirmesi uygun değildir. Müslüman bir işle yorulduğu zaman dünya ve ahiret faydasına olan başka bir işle yorulmalı tamamen atıl ve boş kalmamalıdır.

Yine Sevgili Peygamberimiz:

“Beş şey gelmeden önce beş şeyin değerini çok iyi bilmelisin, ihtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, yokluğundan önce varlığının, meşguliyetinden önce boş vaktinin ve ölümünden önce hayatının.” (Hâkim, Müstedrek, IV,341)

“İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit.” (Buhârî, Rikak 1; Tirmizi 1; İbn-i Mace, Zühd, 15). Buyurarak boş zannettiğimiz vaktin çok önemli olduğunu vurguluyor.

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri de dünya hayatı ile ilgili şu veciz ifadeyi kullanıyor:

Şu dâr-ı dünyâ, meydân-ı imtihândır ve dâr-ı hizmet­tir; lezzet ve ücret ve mükâfât yeri değildir. (2. Lema)

Eğer tatilden maksat sadece yoğun olarak çalıştığımız bir işe ara verip faydalı başka bir işle vakit geçirmekse bu Müslüman için uygun bir hareket olur. Biraz istirahate vesile olur. Tatil için gidilecek yerin İslami usullere uygun olması gözardı edilmemesi gereken bir husus. Yoksa dinlenelim, biraz istirahat edelim derken Allah muhafaza harama düşme ihtimali de olabilir.

Fakat tatilden maksat tamamen boş kalmak hiçbir şey yapmamak hatta ibadetleri aksatmak, ilmî ve imanî çalışmaları tamamen bir kenara bırakmak ise, bu Müslümana yakışmaz çünkü insan bu dünyaya hizmet için ubudiyet için gelmiştir, Ubudiyette de tatil olmaz.