Şirket-i manevi düsturu diğer cemaatler içinde var mı, başka cemaatlerde de her şahsın yaptığı sevaptan diğerleride istifade edebiliyor mu?
" اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ" ayetinin, hüccet-i tevhide ve bir ders-i hikmete ve bir tâlim-i ahlâka işaret etmesini izah eder misiniz?
Tasavvufun İslâm'da yeri nedir? Tasavvufun mahiyetini ve Risale-i Nur'un bakışını izah eder misiniz?
İnsanların fıtratlarının farklı farklı olduğunu biliyorum. Bu fıtrat nesilden nesile aktarılan bir şey midir? Şayet öyleyse o zaman toplumların da bir fıtratı olması gerekir değil mi? Mesela Türk milleti fıtrat itibariyle cesurdur diyebilir miyiz? Yani çevresel faktörlerden bağımsız olarak.
28. lemada "bir düstur" da geçen "hâriç dâirelerde olan o pedere ve o mürşide, üç cihetle zarar vermek sûretiyle, bir pederi aramaya ihtiyaç bırakmaz. " ve "Hem hâriçteki irşâda hevesli zâtlar, Risâle-i Nûr’un şâkirdleriyle meşgul olmamalı. Çünki kendileri üç cihetle zarar görmeleri muhtemeldir." .. açıklamalardaki üç cihet zarar aynı mıdır, farklı mı? Farklı ise bu üç cihet zararlar nelerdir, açı...
Esselamu aleyküm, hayırlı çalışmalar olsun. Kıymetli risaleonline ekibi, Allah'ın rahmeti, bereketi üzerinize olsun.
"Hatta hukemâ ve ulemâ-yı zâhiriyyûn dahi, o letâif-i aşerenin pencereleri veya numûneleri olan havâss-ı hamse-i zâhire ve havâss-ı hamse-i bâtına ile o letâif-i aşereyi, başka bir sûrette hikmetlerine esas tutmuşlar." 16.Mektub'ta geçen bu cümlede, "ulema-i zahiriyyun" tabiri var...
Bediüzzaman hazretlerinin Demokrasiye karşı tutumu nasıldır?
"Sultan merhum Abdülhamid Hanın sabık içtimaî kusuratı" diyor üstad. Abdülhamid Han Hazretleri sabık (önceki) içtimaî kusuratları nelerdi.
Birde üstadın meşrutiyet tasavvuru nedir. Genel olarak meşrutiyet derken neyi kastediyor üstadımız?
Üstad Bediüzzaman'ın siyasete bakışı nasıldı?
Ehl-i vahdetü'l vücut, vahdetü'ş şühut ve Risale-i nur"un mevcudata mesela bir çiçeğe bakış açılarının farklarını izah eder misiniz?