Arama sonuçları: 69 sonuç bulundu.

"“İsm-i Adl’in cilve-i a‘zamından olan kâinâttaki adâlet-i tâmme, umum eşyânın müvâzenelerini idâre ediyor ve beşere de adâleti emrediyor. Sûre-i Rahmân’da وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهاَ وَوَضَعَ الْم۪يزَانَ [Göğe gelince, onu yükseltti ve mîzânı  koydu] اَلَّا تَتْغَوْا فِي الْم۪يزَانَ [Tâ ki tartıda haddi aşmayın!] وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ [Ve tartmayı adâletle dos...
Eczahane misalinde, macunların, pek çok muhtelif edviyelerden hassas mizanlarla terkip edilip oluşturulması ifade ediliyor. Hakikat kısmında ise her bir canlının benzer şekilde hassas mizanlarla çeşit çeşit maddelerden terkip edildiği nazara veriliyor. Acaba elinizde bu hakikat kısmı için sayısal örnekler var mıdır?
11. Söz'de geçen hayatın mahiyeti ile alakalı sıralanan cümlelerden, "hem kainatdaki alemlerin bir mizanı, hem bu alemi kebrin bir listesi hem şu kainatın bir haritası hem şu kitabı ekberin bir fezlekesi " cümlelerinin yorumunu nasıl yapabiliriz?
Hem kainattaki alemlerin mizanı.. hem bu alem-i kebirin listesi.. hem şu kainatın haritası.. hem şu kitabı ekberin fezlekesi.. 11. Sözün ahirinde geçen insanın mahiyetine dair bu maddeler arasındaki farkı.. ve Fezleke , liste , harita , fihrist ..bunları insanın hayatından örneklerle.. ve son maddedeki kainata ve evkata takılan kemalâtın ahseni takvimi.. ibaresini açıklar mısınız?
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
3. Lemada niçin bu Lemaya his ve zek karışmış. Aklın mizanıyla tartılmaz denmiş?
Üstad 4.telvihde, "İşte bu hâle giriftar olanlar, mizan-ı şeriatı elde tutmak ve usulü'd-din ulemasının düsturlarını kendine ölçü ittihaz etmek ve İmam-ı Gazâlî ve İmam-ı Rabbânî gibi muhakkıkîn-i evliyanın talimatlarını rehber etmek gerektir."diyor. Buradaki rehber olacak eserler hangileridir?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Adalet-i mahzanın uygulanamadığı bir durumda adalet-i izafiyenin uygulanması caiz midir? Eğer değilse adalet-i izafiyenin uygulanmasını meşru kılan bir sebep var mıdır? Risale-i Nur'da bahsi geçiyor mu?
”Halbuki zulümden tenezzühü kâinatın şehadetiyle sabit olan adalet…”  Bu cümle, Tılsımlar mecmuası sayfa 111' de geçiyor. Sorum şu ki: Cenab-ı Hakk'ın Adl ismine kâinat nasıl şehadet ediyor? Buna misaller verir misiniz?