Sorular

"Bazan birşeye şiddetli muhabbet, o şeyin inkârına sebep olur." cümlesini izah edebilir misiniz?
Öğle ve ikindi namazlarında sessiz okuyoruz. Ancak özellikle evde iken etraftan ses geliyor ve kendimi zor duyuyorum. Yani burada asıl kendin duyacağın kadar mı yoksa miktarı mı var?
Çamaşır suyu değdiği elbiseyi abdestsiz eder mi? Değen kısmı yıkamadan o elbise ile ibadetleri mi yapabilir miyim?
"Hazret-i Yûnus ibn-i Mettâ Alâ Nebiyyinâ ve Aleyhissalâtü Vesselâm’ın münâcâtı, en azîm bir münâcâttır ve en mühim bir vesîle-i icâbe-i duâdır." Neden burada salat kullanıldı. Sadece aleyhisselam degil?
Allah cc. bizleri niye cennette birakmadı da dünyaya gönderdi?
“İkinci kısım ise, en evvel esbabı sever ve bu muhabbetini Allah’ı sevmeye vesile yapar. Bu kısım muhabbet, topluluğunu muhafaza edemez, dağılır. Ve bazen de kuvvetli bir esbaba rast gelir. Onun muhabbetini mânâ-yı harfiden mânâ-yı ismiye çeker. Helâkine sebep olur. Şayet Allah’a vâsıl olsa da vusulü nâkıs olur.” Bu paragrafta geçen “bu kısım muhabbet topluluğu muhafaza edemez” ne demektir?
"İnsanda cisimden başka nasıl akıl, kalb, ruh, hayâl, hâfıza gibi ma‘nevî vücûdlar da var." (Sözler, Otuz Birinci Söz, s. 251) cümlesinden mezkur letaifin müstakil birer vücudu olduğu anlıyoruz. Ancak birbirleri ile alakadarlıkları noktasında ruhun birer cihazı, ruha takılmış birer latifeler olduklarını ifade eden bir ibare risalede mevcut mudur? 
Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, geçici her bir âlemini nûrlandırmak için ihtiyaç ve iştiyâkla لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ cümlesini bin def‘a tekrar ile, o değişen "perdelerin" her birisine bir لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ’ı bir lâmba yaptığı gibi; öyle de, o kesretli, geçici "perdeleri" ve o tazelenen seyyâr kâinâtları... Değişen pe
Zar ile birlikte monopoly vb. oyunları karşılıksız olarak, arkadaş arasında oynamakta bir sakınca var mıdır?
"O edviyelerden, zîhayat bir macun istenildi. Hem hayatdar hârika bir tiryak onlardan yapılmak îcab etti. Geldik, o eczahanede, zîhayat macunu ve hayatdar tiryakı çoklukla efradını gördük."  Bu eczane örneğinde hayat sahibi bir macun ve tiryak demesinin sebebini anlayamadım?