Sperm değilde zevk suyu gelmesi, buluğ çağı sayılır mı?
Bu konuda iki farklı görüş bulunmaktadır.
Birisi zevk suyu (mezi) bulûğ çağının belirtisi olabilir demişler.
Diğer bir görüşte de bu olay yani mezinin ya da ihtilam olmanın veya kız çocukları için hayız görmenin kendi başına bulûğ olma şartı; o çocuğun akıl ve vücud yapısına da bakmak gerekir demişler.
Bu hususta yapılan izahı aşağıya alıyoruz;
Buluğ Yaşı Belirtileri:
Sözlükte “ulaşmak” anlamına gelen bulûğ, terim olarak çocuğun cinsî ve bünyevî (yani vücud yapısı) ergenlik dönemine ulaşmasını ifade eder ve bu durumdaki kimseye de bâliğ denir.
Ergenlik devresi de diyebileceğimiz bulûğ sonrası dönem, kişinin çocukluktan çıkıp yetişkin insan özelliği kazandığı önemli bir hayat merhalesidir. Ergenlikten asıl maksat kişinin aklî ve ruhî yönden ergen olması ise de bunun tesbiti çok zordur ve ölçüsü de oldukça değişiklik göstermektedir.
Ayrıca kişinin aklî ve ruhî gelişmesiyle biyolojik gelişimi arasında kuvvetli bir paralellik de vardır. Bu sebeplerle bulûğda “çocuğun fiilen veya hükmen biyolojik-cinsî ergenlik kazanması” esas alınarak bazı yönleriyle üçüncü şahısları da ilgilendiren bu konuda açık ve objektif bir ölçü benimsenmiştir.
İslâm hukukçuları bulûğ için bir ön şart, iki de ölçü getirmişlerdir.
Bulûğun ön şartı; çocuğun belli bir alt yaş sınırına ulaşması olup bu da erkeklerde on iki, kızlarda ise dokuz yaşın tamamlanmasıdır. Bu sınır bulûğun asgari yaş sınırı olup Mecelle’nin de kaydettiği gibi (md. 988) bu yaşa ulaşmamış çocuğun bulûğ iddiası dinlenmez. Diğer bir ifadeyle çocuğun bulûğuna ancak bu yaştan sonra hukuken imkân tanınır.
Bulûğun iki ölçüsünden birincisi ve aslî olanı fiilî bulûğdur; yani gerekli asgari yaş sınırına ulaşmış erkeğin ve kızın cinsî yönden fiilî ergenliğe kavuşmasıdır. Bunun da bünyeye, iklim vb. dış şartlara göre değişik yaşlarda olacağı açıktır.
Mecelle’de, “Hadd-i bulûğ ihtilâm ve ihbâl, hayız ve habil ile sâbit olur” denilerek (md. 985) erkek için ihtilâm olma ve baba olabilme, kız için hayız görme ve anne olabilme durumunun ölçü olduğu belirtilmiştir. Fakat kişinin bu bünyevî gelişimine dışarıdan muttali olma genelde pek mümkün olmadığından bulûğun tesbitinde, yukarıdaki alt yaş sınırına ulaşmış olan ve bünyesi de uygun bulunan çocuğun ikrar ve iddiası yeterli görülür (Mecelle, md. 989). “Yani bir kişinin bulûğ belirtisi onun sadece ihtilam olmasına değil diğer hususiyetlerine göre de kararlaştırılır.”
Daha fazla detay için bakınız;
https://islamansiklopedisi.org.tr/bulug
Ayrıca linkte bulunan yazımızdan da istifade edebilirsiniz;
https://risale.online/soru-cevap/taharet-ve-namaz