9. Lema'nın başında Bediüzzaman Hazretlerinin "Aziz Sıddık Muhlis Halis kardeşim!" diye bahsettiği ve devamında sen benim yerime Abdülmecid ile muhabere et dediği kişi kimdir?
21. Lema'da "Riyadan kurtaracak ve ihlası kazandıracak çok hakaik zikredildiğinden ona havale edip burada kısa kesiyoruz" diyor. Bu hakikatleri açabilir misiniz? İhlası kıran ve kişiyi riyaya yönlendiren sebepler nelerdir? İhlası kazandıracak ve riyadan kurtaracak esaslar hangi risalelerde geçmektedir?
Lemeât Risalesinde geçen “Evliyâdan âşıkîn ve ârifîn beynlerinde mühim bir fark” vardır. Burada geçen Âşıkîn ve Ârifîn kimlerdir?
Beden, cesed ve cisim arasında fark var mıdır? Eğer varsa cennette hem ruh hem cismaniyet itibariyle mi lezzet alınacak. Eğer cismaniyet, beden ve cesed ten ayrı ise, Cismani lezzetler bedeni ve cesedi lezzetlerden çok üstün müdür?
Fıtratı bozmak ne demektir? Hangi durumlarda fıtrat bozulmş olur? Her fıtratı bozan lanetlenmiş midir? Kulak deldirmek ve sünnet olmak fıtratı bozmak olur mu?
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in basımı için Altın biriktirmiş. Bu altınlar onun vefatından sonra Hayrat Vakfı Kurucusu Ahmed Hüsrev Altınbaşak’a teslim edilmiş. O da bu altınlar ile Hayrat Vakfını kurmuş. Tevafuklu Kur’an-ı Kerim basımı nasıl olmuş ve bunlar doğru mudur? İşin aslı nasıldır?
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerek...
Bazı büyük Nur Talebeleri'nin, Üstad Bediüzzaman'ın vefatından sonra kendi yerine bıraktığı Hüsrev Efendi'yle birlikte hareket etmemelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Yine, Lahika mektublarında, "vekil, varis, rükün" gibi ifadelerle yer alan bazı kimselerin Husrev Efendi aleyhindeki tutumlarını delil olarak gösterenlere nasıl cevap verilebilir?
İmandan sonra en mühim esas namaz ise, Kastamonu Lahikasında geçen “ Kur’an-ı Hakîm’in nazarında imandan sonra en ziyade esas tutulan takva ve amel-i salih esaslarını düşündüm” cümlesini nasıl anlamalıyız? Bu cümleye göre imandan sonra en mühim esas haramlardan ve yasaklardan kaçınmak, yani takvadır anlamı çıkar mı?