Arama sonuçları: 555 sonuç bulundu.

Kainatta her maddenin her canlının ve her şeyin bir eşi var. Öyleyse (haşa) Allah'ın da bir eşi var sorusu aklımıza gelirse cevabı nasıl olurdu?
"İnsanın sureti camiasında da, küçük bir mikyasda zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ismi Rahmanın cilve-i etemmi görünüyor demektir." Risale-i Nur'da geçen bu cümleyi nasıl anlamamız gerekir?
Bediüzzaman hazretleri "İnsanın kainatta tecelli eden Allah'ın bütün esmanın cilvesine mazhardır" diyor. İnsan Hâlık ismine ve Beka sıfatına nasıl mazhar olur ve tezahürü varmıdır? Yoksa inkişaf etmeyen bir çekirdek hükmünde mi vardır.?
Kainatın her tarafında ve tüm insanlarda Allah'ın İsimleri tecelli ediyor. Ama her insanda özellikle bir ismi daha fazla tecelli eder, bu ismle dua edenlerin duaları kabule çok yakındır diyorlar doğru mudur?
Yedinci Şua'daki şu parağrafı nasıl anlamalıyız? "Bu kâinâtta dâimâ güzelliği izhâr, iyiliği ve doğruluğu himâye ve sahtekârları ve müfterîleri imhâ ve izâle etmek âdetini bir düstûr-u fa‘âliyet ittihâz eden bu kâinâtın mutasarrıfı, o Kur’ân’a âlemde en makbûl, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdîk ve imza ettiği gibi..."
Allah'ın rahmet eserlerine örnekler verebilir misiniz? Kainatta olan her şey Allah'ın rahmet eseri midir?
Allah'ın kemalini göstermesine örnekler verebilir misiniz? Yani Allah'ın kemali kâinatta nasıl tecelli ediyor?
Allah’ın (c.c) kâinatı birden yaratmayıp da, yaratma sürecini altı güne yaymasının hikmeti nedir?
Sual: Bürhanınıza şekk-i itiraz geldikçe imanınız sarsılmaz mı? Bu ma’reke-i evham olan istidlaliyatla taharri zarar vermez mi? Elcevab: Eğer neticeyi bürhan ile bağlı onunla ikame ve isbat suretiyle olsa ve tahakkuk-u hakaika ayar tutmakla adem-i delilden adem-i medlûlü tevehhüm etse zarar olur. Halbuki iman, incecik bir bürhana yüklenmez. Belki öyle bir hadse bina ve istinad eder ki, o hads öyl...
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...