Arama sonuçları: 356 sonuç bulundu.

Tevafuklu Kur'an'ın hattatı, Risale-i Nur'un serkatibi Husrev Efendi Üstadımız hakkında bir sitede şöyle bir soru gördüm. Demişler ki: "Üstad hayattayken Hüsrev Efendi ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev Efendi ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir kişidir. Neden Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış?" Bediüzzaman Üstadımız latin harflerin...
Üstad'ın bir kız veya erkek çocuğa isim verip vermediğini merak ediyorum.
"Ben kendim, belki yüz def‘adan fazla tecrübe etmişim ki; bir mü’min kardeşe adâvetim vaktinde, o adâvetten öyle bir azab çekiyordum ki, şübhe bırakmıyordu, bu seyyieme muaccel bir cezâdır, çektiriliyor."  (28.lema sayfa 308)  1) Üstadımızın adavet etmesini nasıl anlamalıyız? Adavet ettiğini söylemeside de bir fazilettir ama dini emirlere en yüksek hassasiyeti gösteren ve herşeyini feda eden biri...
Bediüzzaman Hazretleri hayatta iken, Risale-i Nur Talebeleri'nin kendisinden sonra bölünmemeleri için ikazlarda bulunmuş mudur?
Risale-i Nur'da Emirdağ lahikası 43. mektubun son 3 satırında geçen "Zaten ben uveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı Azam ks. Ve Zeynel Abidin Ra. ve Hasan Ra. ve Hüseyin Ra. vasıtasıyla İmam Ali'den ra. almışım" cümlesinde geçen uveysî bir surette doğrudan doğruya ders almayı nasıl anlamalıyız?
Ehl-i vahdetü'l vücut, vahdetü'ş şühut ve Risale-i nur"un mevcudata mesela bir çiçeğe bakış açılarının farklarını izah eder misiniz?
Vahidiyet ile Ehadiyet'in farkı nedir?
Risalei Nurun muhtelif yerlerinde kerratla geçen vahidiyiyet ve ehadiyet kelimelerinin ıstılahi manadaki farkları nelerdir? Üstad bu kelimeleri ıstılahi manalarıyla mı kullanmaktadır yoksa Risalei Nurun terminolojisi içinde kendilerine has bir mana mı kazanmışlardır? Kısaca, Risale okurken bu kelimelerden ne anlamalıyız? Allah razı olsun.
Evrim teorisi tesadüfe dayanır. Peki Allah'ın kâinatı ve bebekleri evrelerle yaratması gibi, canlıları da bu şekilde evrim ile yaratmış olması İslâm'a ters midir?
Yaşarken birinin ettiği vasiyet öldükten sonra yerine getirilmesi gerekir mi?