“İmkân-ı zati” ile “imkânı zihni” yi üstadımız birkaç yerde anlatıyor. Bu delilleri öğrenmemizin bize ne gibi katkısı var acaba merak ettim. Yani bu konu üzerinde neden bu kadar çok duruluyor?
İmkân-i zati ve imkân-ı zihni ile alakalı açıklamaları okuduk epey istifade ettik. Allah razı olsun, bunları biraz daha basit olarak açıklamanız mümkün mü?
Risale-i Nur’da agnostizim konusuna değinilmiş midir? Bediüzzaman Said Nursi hazretleri bu fikrin batıl ve muhal olduğunu ispat etmiş midir? Bu fikre sahip bir insana ne tarz deliller sunmamız gerekiyor?
Ene risalesinde bahsedilen Alem-i Vücub nedir? Buradaki "alem" tabirinden kasıt, bildiğimiz alem midir?
İlah olan neden aciz olamaz? Mesela 2 tane ezelden gelen varlık olsa, birisi sonsuz ilim sahibi ama sonsuz kudret sahibi değil, birisi sonsuz kudret sahibi, ama ilim sahibi değil. İkisi birleşip evreni yaratmış olamazlar mı?
Allahu Teâlâ kendi gibi bir varlık yaratabilir mi?
Cenab-ı Hakk'a malûm ve ma’ruf ünvanıyla bakacak olursan, meçhul ve menkûr olur. Çünkü, bu malûmiyet, örfî bir ülfet, taklidî bir sema'dır. Hakikatı ilâm edecek bir ifâde de değildir.
Burada anlatılmak istenen nedir? Neden haşa Allah’ı (c.c) bilemeyiz ve o bilinemez deniyor? Halbu ki kendisini tanıtmak için birçok peygamber ve kitaplar gönderen Allah (c.c) madem bilinmeyecekse neden bu kadar çok ...
Allah (cc) nerededir? Allah (cc) için bir mekân var mıdır? Eğer varsa, bu mekân kâinatın içinde mi yoksa dışında mıdır?
Allah Kendisinden Daha Büyük/Güçlü Bir Şey Yaratabilir mi?