Aklımızla sonzuzluk kavramını idrak edebilir miyiz? Ezeliyet ve ebediyet kavramları nasıl idrak edilebilir? yokluk nedir? Hiçlik nedir?
Risale i Nur'da bir çok yerde geçen "Şu halde sen ey mülhid, dalaletin itibariyle ya i'dam-ı ebedî ile ademe düşeceksin veya Cehennem'e gireceksin. Şerr-i mahz olan adem ise, senin bütün sevdiklerin ve saadetleriyle memnun ve bir derece mes'ud olduğun umum akraba ve asl ve neslin seninle beraber i'dam olmasından, binler derece Cehennem'den ziyade senin ruhunu ve kalbini ve mahiyet-i insaniyeni yan...
13. lemanın 4. işaretinde; adem şerr-i mahz, ve vucud hayr-ı mahz olduğu ifade ediliyor.Bunun ne demek olduğunu izah eder misiniz? Bir de
risalenin konusu olan şeytanla nasıl bağlantı kurabiliriz?
Allah u Teala'nın Kelam sıfatını nasıl anlamalıyız? Kelam sıfatı muhale, ademe tecelli eder mi?
Aklıma sürekli gelen bir vesvese. Allah nasıl sürekli var? Bana akli bir delil getirirmisiniz? Kafamı çok kurcalıyor. Yani trenin vagonlarını düşünsek hepsi birbirine bağlı, ama en baştaki lokomatif kimseye bağlı değil veya 3 sayısı 2'ye 2 sayısı 1'e bağlı ama 1 hiç bir şeye bağlı değil gibi örnekler vermeyin. Çünkü sonuçta onlarıda yapan insan. Bana öyle bir örnek verin ki bir daha bu konuyla ilg...
4. Şua'nın Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiyede geçen ''Bilhassa Kur’ân’a mensubiyeti ve kabûl-ü Nebevî ve inşâallâh marzî-i İlâhî cihetiyle bir ân-ı vücûdu ve nazar-ı Rabbânîye mazhariyeti, umum ehl-i dünyânın takdîrinden daha ziyâde kıymetdar bildim.'' Bu cümledeki "ân-ı vücûdu" ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Bu cümleyi Risale-i Nur penceresinden izah eder misiniz?
Bediüzzaman diyor ki, "Küçüklüğümde, hayalimden sordum: -Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa beka isterim” dedi.-
sürekli azap gören bir kul neden yokluğu istemesin ki?
Cehennem kafirler için rahmet midir?
22. Söz 2. Makam 1. Lema'da geçen "Ecel dahi tevehhüm olunan fenâlıklara merci‘dir." ifadesini izah eder misiniz? Fena şeyleri ecele vermeyi açıklar mısınız?
"Hem, anlarsın ki, şu fânî masnuât fenâ için değil. Bir parça görünüp, mahvolmak için yaratılmamışlar. Belki, vücudda kısa bir zaman toplanıp, matlûb bir vaziyet alıp; tâ sûretleri alınsın, timsâlleri tutulsun, mânâları bilinsin, neticeleri zaptedilsin. Meselâ, ehl-i ebed için dâimî manzaralar nesc edilsin, hem âlem-i bekâda başka gâyelere medâr olsun." izah eder misiniz?