Arama sonuçları: 633 sonuç bulundu.

Cenab-ı Hakk'ın herkese verdiği irade aynı mıdır? Aynı ise Hz. Ali ile bizim irademiz aynı mıdır? Aynı değilse bu adilmidir, adalete uygun mudur?
Cenab-ı Hakkın Hâlık isminin varlığı haşa mahlukata ihtiyacı varmış gibi bir mana çıkıyor? bunu açıklarmısınız?
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...
Bir kısım insanlar hasta olduklarında şifayı sadece haplara ve doktorlara verip Cenab-ı Hakk'ı hiç hatırlamıyorlar. 'İlaç içtim şifa buldum' diyorlar. Sebeblere sarılmayı esas alan ve dünya açısınsan doğru gibi gözüken bu duruma nasıl yaklaşılmalıdır? Üstadın Tabiat Risalesi'nde veya sair yerlerdeki açıklamalarıyla nasıl bağlantı kurulabilir?
13. Nota'nın ikinci meselesini açıklar mısınız? Diyelim bir hasta var ve biz  şifa bulması için Salat-en Nâriye hatmine niyet ettik. Burda illet cenab-ı hakkın rızası olcak. Üstad böyle virdlerin dünyevî hasiyetlerini kalpten geçirmek dahi bozuyor diyor. Peki biz böyle dualarda hastanın şifasını nasıl istiyeceğiz?
Acz elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâl’e verir. Halbuki en keskin tarîk olan aşk, nefsinden elini çeker, fakat ma‘şûk-u mecâzîye yapışır. Onun zevâlini bulduktan sonra Mahbûb-u Hakîkî’ye gider. Yukardaki yeri izah eder misiniz?
Tarîk-i Nakşî de dört şeyi bırakmak lazım. Hem dünyayı, hem nefis hesabına ahireti dahi hakiki maksad yapmamak, hem vucudunu unutmak, hem ucba, fahra girmemek için bu terkleri düşünmemek.. Risale- nurda ise "Acz-mendi tarikinde dört şey lazımdır: Fakr-ı mutlak, acz-i mutlak, şevk-i mutlak, şükr-ü mutlak ey aziz!" şeklinde geçen esasları acıklar mısınız?
Acz ve fakr neden makbûl bir şefaatcidir, besmele ile irtibatı nedir?
İnsan âciz ve fakir olduğu halde, âczi ve fakri nasıl ona şefaatçi olabilir?
Adalet-i mahzanın uygulanamadığı bir durumda adalet-i izafiyenin uygulanması caiz midir? Eğer değilse adalet-i izafiyenin uygulanmasını meşru kılan bir sebep var mıdır? Risale-i Nur'da bahsi geçiyor mu?