Allah'ın iradesi olmadan kul dileyemezse veya Allah'ın iradesi her şeye hakimse, kulun hür iradesinden nasıl söz edilebilir?
"Sanki Cenab-ı Hakk'ın ahdi; meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek silsilelerini kâinatın enva'ına dağıtır iken, en acib silsilesini nev'-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidad ve kabiliyetlerin tohumlarını ekmiştir. Fakat o istidadların terbiyesini ve neticesi...
Al-i İmran suresi 181-182 ayette Rabbimiz kullarına zülm etmeyeceğini söylüyor. Benim sorum şudur:
İnsanın erkek veya kız çocuğunun olmaması ya da hiç çocuklarının olmaması kişinin kendi amelinin cezası mı oluyor?
Kader Risalesi’ndeki şu paragrafı izah eder misiniz?
"Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. O meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istem...
Risale-i Nur'da geçen, "hayat ve nur ve rahmette o perdeler konulmamış" cümlesini birer misalle izah eder misiniz?
Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim ne demektir?
İbadetin türleri nelerdir? Helal dairede ve Allah rızası için yapılan gündelik işler de direkt olarak ibadet sayılır mı? Yoksa sadece ibadetmişler gibi hasene mi getirirler? Eğer ibadet sayılırlarsa ne tür bir sınıflandırma altına girerler?
İnsanların irade oluşturma ve karar verme merkezleri olan kalpleri bir sayfa gibidir. Bu sayfaya düşen irade ve karar, insanların kendilerinden zannedilir. Hâlbuki bu işte insanlar sadece birer uçturlar. O ucu tutan bir kalem, kalemi tutan bir el ve elin ait olduğu bir zat vardır. Bu zat ise, eşya gibi kalplerde de tasarruf sahibi olan Allah’tır. Allah’ın istediği şeyler insanların kalplerine irad...
İmamı Mübin ve Kitab-ı Mübin nedir? Izdırari kader nedir ve ızdırari kaderde mesuliyet var mıdır?
Anadolu'nun bazı bölgelerinde vefat etmiş bir şahıs defnedildikten sonra tüm ömründeki farz namaz borçları hesaplanıp bunlara biçilen belli bir miktar para fakirlere "iskat" adı altında dağıtılıyor. Bu işlem fıkhen doğru mudur? Bir şahsın namaz borcu para ile ödenebilir mi?