Arama sonuçları: 638 sonuç bulundu.

Barla lahikasının 1. Fıkrasında Hulusi ağabey üstadımıza: Son iki mektubunuzda sual edilen hususa cevap vermekliğim emir buyuruldu, diyor. Üstadımız Hulusi ağabeye ne sormuş?
Yedinci Şua'da fehmi isgal eden birinci sebeb ile beşinci sebeb birbiriyle çelişmiyor mu?
Yedinci sua risalesinde bu risalenin fehmini isgal eden 1. sebeple 2. sebep celismiyor mu?
Tabiat risalesinin başında 'Bu kadar zahir ve aşikare bir hurafeyi nasıl bu akil feylozoflar kabul etmişler ve o yoldan gidiyorlar?' suali var ve üstad da cevap veriyor. Lakin o cevabı anlayamadım. Tafsilatlı açıklayabilir misiniz.
Üstad 1. Mektup 3. Sualde "cehennem nerededir" sorusunu cevaplarken haşir meydanını, dünyanın yörüngesi, yani gezdiği daire olarak ifade ediyor. Nasıl oluyor, alem-i ahiret, alem-i şehadette bir yerlerde tarif ediliyor? Alem-i ahirete ait bazı manaları güneş sistemi içinde maddi bir yerlerde düşünmek doğru mudur? 
"Allah'ı inkâr etmek, kâinatı inkâr etmek kadar akıldan uzaktır. Umum değil, belki ekser insanlarda dahi vukuunu akıl kabul etmez. Kâfirler Allah'ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hata ediyorlar." (Şualar) Bazı ateisler "Ben Allah'a inanmıyorum" diyor ve Allah'ı inkar ediyor, yukardaki cümleyi nasıl anlayabiliriz?
Yedinci Şua'daki şu parağrafı nasıl anlamalıyız? "Bu kâinâtta dâimâ güzelliği izhâr, iyiliği ve doğruluğu himâye ve sahtekârları ve müfterîleri imhâ ve izâle etmek âdetini bir düstûr-u fa‘âliyet ittihâz eden bu kâinâtın mutasarrıfı, o Kur’ân’a âlemde en makbûl, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdîk ve imza ettiği gibi..."
4. Şua'daki, "Bendeki aşk-ı beka bendeki bekaya değil. Belki sebebsiz ve bizzat mahbub olan kemal-i mutlak sahibi zat-ı zülkemalin ve zülcelalin bir isminin bir cilvesinin mahiyetimde bir gölgesi bulunduğundan, fıtratımda o kamil-i mutlakın varlığına ve kemaline ve bekasına müteveccih olan muhabbet-i fıtrıye gaflet yüzünden yolunu şaşırmış " cümlesini biraz açar mısınız? Hususen "bir isminin bir c...
1. şuada zikredilen bir hadis-i şerifte, "...her bir ayetin mana mertebelerinde bir zahiri, bir batıni, bir haddi, bir matla'ı vardır." deniyor. Bu ne demektir? Misallerle izahı mümkün mü?
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki: "...ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım isbat eder." (Şualar - 363) Üstadın cumhurriyetten kastı nedir? Buradan Üstadın zamanındaki rejimi destekliyor manası çıkar mı?