Münacat Risalesi'nde geçen "Ey şiddet-i zuhurundan gizlenmiş ve ey kibriya-yı azametinden tesettür etmiş olan Sâni-i Hakîm ve Hâlık-ı Rahîm"
sözünü izah edebilirmisiniz?
Eyyüb (as) yaraları ibadetini engelleyene kadar hastalığının şifasını taleb etmemiş. O halde bizler de hastalığın bize kazandırdıklarını düşünerek hastalık ibadetimize engel oluncaya kadar dua etmemeli miyiz?
Bir kısım insanlar hasta olduklarında şifayı sadece haplara ve doktorlara verip Cenab-ı Hakk'ı hiç hatırlamıyorlar. 'İlaç içtim şifa buldum' diyorlar. Sebeblere sarılmayı esas alan ve dünya açısınsan doğru gibi gözüken bu duruma nasıl yaklaşılmalıdır? Üstadın Tabiat Risalesi'nde veya sair yerlerdeki açıklamalarıyla nasıl bağlantı kurulabilir?
Şiilik hak mıdır.? Şiilik bir mezhep midir.?
Şiilik, alevilik, sünnilik hakkında bilgi verirmisiniz? Bunların öncesi ve günümüzde bulundukları konum nedir? Risale-i Nur'un bunlara bakış açısı nasıldır?
Kastamonu lahikasinda Hz Ali'nin iki defa sırran beyeneten sırran tenevverat demesine binaen Bediüzzaman üstadın her vakit tam ihtiyat ve tam sakınmak vaziyetini muhafaza etmekle mükellefiz demesinde ihtiyatlı olmayı nasıl anlamamız gerekiyor? Üstadın yaşadığı dönemdeki tazyikatlar için mi geçerli, günümüze işaret eden bir yönü var mı? Devamında muhtelif tabakalardaki talebelerin vaziyetleri ehemm...
Her vakit ihtiyat iyidir. Zaten Hazret-i İmam-ı Ali de Radıyallahü Anh kerametkârane bize ihtiyatı tavsiye ediyor. Şimdi, Şark tarafında yeni bir hâdise: Bir şeyh tarafından, kendi müridleri ve halifeleri vasıtasıyla din lehinde, eskiden beri meşhur olmuş Şeyh Ahmed namında türbedâr-ı Nebevî tarafından vasiyetname-i Peygamberî (a.s.m.) namında bir eser, o havalide gezmiş, intişar etmiş. Oralarda ç...
İhlas Risalesi'nde "Ey Risale-i Nur şakirdleri ve Kur'ân'ın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız." denilmiş. Burada neden sizler ve bizler denilmiştir? Ayrıca, "insan-ı kamil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız" kısmını açıklar mısınız?
Yeni bir müceddid daha olacak mı?
S.a. 24. Söz'ün 3. Dalı'nın ilk altı aslını misallerle açıklar mısınız?