Arama sonuçları: 835 sonuç bulundu.

Önceki alimlerden bazıları, tütün (sigara) içmek helal, bazıları mekruh, bazıları da haram demişler. Bediüzzaman Hazretleri'nden önceki müceddid olan Mevlana Halid Bağdadînin, zarar ve alışkanlık yapmıyacak kadar az içilen tütüne haram denilemeyeceğini söylediği de rivayet edilmektedir. Son müceddid Bediüzzaman Hazretlerinin de tütün veya sigarayla ilgili bir sözü yok ise tütüne haram diyebilir mi...
Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinde kişiler birbirlerini görmeden bilmeden dini paylaşım yapıyorum diye arkadaş listelerine ekliyorlar ve daha sonra kadın erkek dini muhabbet ediyorlar. Yabancı kadınla erkeğin bu şekilde yazışarak muhabbet etmesi caizmidir. Harammıdır yada hükmü nedir. Bir çok kez bu durumla karşılaşıyoruz Caiz değil diyoruz ama hükmünü soruyorlar. Bize net bir cevap verirmi...
33. Söz 26. Pencereyi kısaca izah edip özetler misiniz?
16. Söz’de, Allah’ın bir olmasıyla birlikte bütün kainatı tek başına yaratıp idare etmesi, mekandan münezzeh olmasıyla birlikte her yerde hazır bulunması, İlâhlık mertebesinde olmakla beraber her şeye her şeyden  yakın olması izah edilmiş.  Üstad, böylesine aklı zorlayan bir meseleyi temessül bahsi ile açıklıyor. Sorulan soru ile temessül bahsinin alakasını izah eder misiniz? Bu derin hakikati öze...
14. Sö'zün Zeylini Zelzele Bahsini kısaca özetler misiniz? Depremlerde ne gibi hikmet ve güzellik vardır?
Cennet ve Cehennemde şu anda insanlar var mıdır? Müslüman birisi, sevdiklerinden cennette göremediği ve cehenneme giden kişiler için üzülecek midir? Cennette farklı makamlarda olanlar görüşebilecekler mi? 
"Sonra pür-merak ve pür-iştiyâk o misâfir-i âlem-i şehâdet, cismânî ve maddî cihetinde mahsûs tâifelerin dillerinden ve lisân-ı hâllerinden ders aldığından, âlem-i gayb ve âlem-i berzahta dahi mütâlaa ile bir seyahat ve bir taharrî-i hakîkat arzu ederken, her tâife-i insaniyede bulunan ve kâinâtın meyvesi olan ve insanın çekirdeği hükmünde bulunan ve küçüklüğüyle beraber ma‘nen kâinât kadar inbisâ...
"Hem tevhîdin sırrıyla, şecere-i hilkatin meyveleri olan zîhayatta bir şahsiyet-i İlâhiye ve bir ehadiyet-i Rabbâniye ve sıfât-ı seb‘aca ma‘nevî bir sîmâ-yı Rahmânî ve bir temerküz-ü esmâ ve اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ deki hitâba muhâtab olan zâtın bir cilve-i taayyünü ve teşahhusu tezâhür eder. Yoksa o şahsiyetin ve o ehadiyetin ve o sîmânın ve o taayyünün cilvesi inbisât ederek kâi...