Biz müminler kainattaki yardımlaşma düstüruna inanıyoruz. Bitkiler hayvanların, hayvanlar insanların yardımına koşuyor. Bazı tabaitçılar şunu soruyor: "Allah benim midemi düşünüyor, şefkat ediyor. Peki benim yediğim ineğin canına şefkat edilmesi nerede kaldı?"
"Hem zîhayat meyvelerin yahud hayvanların mi‘de-i insaniyede ölümleri, hayat-ı insaniyeye çıkmalarına menşe’ olduğundan, o mevt onların hayatından daha muntazam ve mahlûk denilir." Bu cümleyi açıklayabilir misiniz?
Lemaatte geçen "Hazm olmayan ilim telkin edilmemeli" cümlesini nasıl anlamalıyız?
Üstadımız hediye kabul etmezmiş. Peki biz Risale-i Nur talebeleri bu noktada nasıl hareket etmeliyiz? Bizim kabul etmemizde ihlasımıza bir zarar var mı? İhlas Risalesinde kalben muntazır kalmamak şartıyla sanki kabul edilebileceğini söylüyor. Buna rağmen kabul etmemiz tebliğ vazifemizin istikameti açısından nasıl olur?
Helal gıda noktasında dikkat etmeye çalışıyorum ve etrafımdaki akrabalara, sevdiklere de anlatmaya çalışıyorum. Fakat yer yerde her şeyi yemediğimi bildikleri halde bazen aşırı derecede ısrarla karşılaşıyorum. Böyle bir ortamda ve ilk girdiğimiz ortamlarda nasıl bir davranış sergilemeliyiz?
Acaba her hayvanın ruhu cennete gidecek mi?
Mucize bütün peygamberlere verilmiş midir?
Her şerde hayır var mıdır? Bunu nasıl anlayacağız? Örneklerle açıklayabilir misiniz?
Tüm insanlara peygamber gelmiş midir? Birçok insanın tebliğ ulaşmadan ölmesinin hikmeti nedir? Örneğin fetret devri gibi. Peygamberimizin(SAV) ümmetinden bile bir sürü kişi tebliğsiz öldüler. Bunlarla alakalı alimler ne söylüyor. Cennet ehli olduklarını biliyorum. Hikmetini merak ediyorum.
Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim ne demektir?