Biz Allah'a, peygamberlerine, meleklerine, kitaplarına, ahirete ve hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine iman etmiş kişileriz. Şimdi Peygamber Efendimizin (sav) ashabının olduğunu biliyoruz. O zaman biz bu ashaba iman mı etmiş oluyoruz? Yoksa Hz. Peygamberin (sav) ashabının olduğuna mı iman etmiş oluyoruz? Bu konuyu izah eder misiniz?
Melekler ve hayvanlarda şuur var mıdır? Yoksa yalnızca insana mı mahsustur.?
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir."
29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor.
‘Allah insanı niye yarattı’ sorusuna cevaben ‘Allah insana özgür irade verdi ve kendi özgür iradesiyle kendisine ibadet edecek ve kendisine gelecek bir varlık olarak insanı yarattı’ diyorlar. Meleklerin kötülüğe yönelecek nefisleri olmadığı için imtihana tabi değil’ deniyor. Aynı olay cinlerde de var. O zaman bu olay böyle olmamalı. Çünkü cinlerde de irade var. Peki, bu duruma bir açıklık getirm...
Ahmed Galib Bey’in Risale-i Nur hakkında söylediği bu cümleyi izah eder misiniz?
Secde suresi 5. ayet'e göre dünyanın bir günü 1000 yıla bedel, Mearic suresi 4'e göre 50.000 yıla bedel. Bu iki ayet-i kerimeyi nasıl anlamalıyız?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz?
"İstikameti bırakıp ifrat ve tefritle aklı bir vesile-i azap ve elemler toplayıcı bir âlete çevirmesinden,..." Akıl nasıl oluyor da bir vesile-i azap ve elemler toplayıcı bir âlete dönüşebiliyor?
Âlem-i Melekût tabirini izah eder misiniz?
Âlem-i mana, âlem-i misal ve lem-i şehadetin manaları nedir?