Soru

"Âdem-i İlm-i Hakikattir Sözün, Tercüman-ı Kenz ü Vahdettir Sözün."

Ahmed Galib Bey’in Risale-i Nur hakkında söylediği bu cümleyi izah eder misiniz?

Tarih: 21.02.2025 17:44:05

Cevap

"Âdem-i ilm-i hakikattir sözün,"

Burada Hz. Âdem’e verilen ilim murad edilmektedir. Malum olduğu üzere Hz. Âdem ilk yaratıldığında Cenab-ı Hak ona kâinattaki her şeyin ismini öğreterek katından bir ilim verdi. Kur’ân’da bu husus şöyle ifade edilmektedir;  “Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere arzederek: “Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, haydi şunların isimlerini bana bildirin!” buyurdu.”[1] Buna göre Hz. Âdem (as) yaratıldıktan sonra, Rabbimiz Hz. Âdem (as)'a yeryüzünde bulunan tüm eşyayı bilecek, anlayacak ve hikmetini kavrayacak bir kabiliyet vermiş ve onu bu istidat üzere yaratmıştır.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri ise bu konuda şöyle demektedir; “Şahs-ı Âdem’e ta‘lîm-i esmâ (isimlerin öğretilmesi) ünvânıyla nev‘-i benî Âdem’e (Âdemoğullarına) ilhâm olunan bütün ulûm ve fünûnun (ilimlerin ve fenlerin) ta‘lîmini ifâde eder”[2] Burada Bediüzzaman Hazretleri’nin de belirttiği gibi Âdem (as) nasıl ki insanların ilk tohumu ve çekirdeğidir. Aynen öyle de ona verilen ilim, bilgi, anlama, yorumlama gibi kabiliyetler de insanlığın bilgisinin tohumları hükmündedir. Âdem (as) aynı zamanda tüm ilim ve fenlerin kaynağının bilgisini elde etmiştir, denilebilir. Ona verilen bu kabiliyet tüm insanlığın bilgi hazinesinin kaynağını oluşturmuştur. İşte burada mektubu yazan kişi Sözler’in yani Risale-i Nur’un Hz. Âdem’e öğretilen ilmin bir devamı, yansıması olduğunu ifade etmektedir.

"Tercüman-ı kenz ü vahdettir sözün."[3]

Malum olduğu üzer vahdet; birlik, bütünlük, teklik anlamlarında Rabbimizin bir sıfatıdır. Burada Risale-i Nurlar’ın, Cenab-ı Hakk’ın vahdet hazinelerinin, birliğinin bir tercümanı, açıklayıcısı, müfessiri olduğu ifade edilmektedir.


[1] Bakara 2/31

[2] Bediüzzaman Said Nursi, Zülfikar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.111

[3] Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lahikası, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s.83


Yorum Yap

Yorumlar