Ben yaklaşık 3 aydır etrafımda bulunan herkese çok ama çok iyi davrandım. Hiçbirine kötü söz söylemedim, hep yardımcı oldum, yardım isteyene koşarak gittim. Hiç bir karşılık beklemedim. İşin açıkçası ve dürüstçesi; ben iyi biri olmak istiyorum. Ama ne zaman böyle olmak istesem biri karşıma çıkıyor ve birşey diyor ve ben de iyi biri oldum da ne oldu diyorum kendime.Bunu niye diyorum kendime bilmiyo...
Bir kesim kabeyi tavaf etmenin taşa tapmayı ifade ettiğini söylüyor. Hatta bazı heykellere karşı gelinip söylendiğinde siz de bir taşın etrafinda tavaf edip tapıyosunuz diye bir karşılık alınıyor. Bunun izahını yapabilir misiniz? Ne demeliyiz?
Kaderimiz belli, o vakit neden birileri kötü olmaya devam ediyor?
Kader Risalesi'nin girişindeki, "Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir." cümlesindeki "hâlî ve vicdanî","ilmî ve nazarî" tabirlerinden ne anlamamız gerekir?
İnsan, kaderinde yazılmış olan şeyleri aynen yaptığına göre işlemiş olduğu günahlardan dolayı mesul olur mu?
Kaderin varlığını ispat eden deliller nelerdir?
İslamiyet'e göre kadın ve erkek eşit midir?
Çalıştığım iş yerinde zaruri olarak zaman zaman bir kadınla odada tek başımıza kalabiliyoruz. Bu durum mecburiyetten kaynaklı, çünkü aynı ofiste görev yapıyoruz. Bu durumda ne yapmalıyım? Fıkhi açıdan bu durumun hükmü nedir?
Kadının Çalışması caiz midir? Şayet caiz ise hangi durumlarda caizdir?
Yakında evlilik yapacağım, mehir hakkında bilgi verebilir misiniz?