Arama sonuçları: 849 sonuç bulundu.

2.Lemada geçen; "Güya insan, o ârızalarla, ayrı ayrı binler kalemi tazammun eden müteharrik bir kalem olur. Sahîfe-i hayatında veyahud levh-i misâlîde mukadderât-ı hayatını yazar, esmâ-yı İlâhiyeye bir i‘lânnâme yapar ve bir kasîde-i manzûme-i Sübhâniye hükmüne geçip, vazîfe-i fıtratını îfâ eder." cümlesini açıklar mısınız?
Abdestsiz Kuran okumuyorum, ama abdest konusunda vesveseye kapıldığım için sürekli abdest yenileme isteğinden Kuran okuyamıyorum. Abdestli okumaya başlasam ama her ihtimale karşı abdestim bozulmuş olsa bile dokunmadan yüzüne bakarak okusam sayfaları da kalemle çevirirsem abdestsiz olsam da hatim sayılır mı?
29. Söz'de, "Madem alem-i beka alem-i fenadan yaratılacak" diyor. Baki alemin bu fani dünyadan nasıl yaratılacağını açıklayabilir misiniz?
Haşrin yedinci hakikatindeki, "Alem-i gaybda, âlem-i âhirette, âlem-i ervahta, rububiyet-i âmmede mühim semere veren beşerin amelleri, hıfz içinde gözetilmek suretiyle,.."cümlesini izah eder misiniz? Her bir alemde beşerin amelleri nasıl semere verebilir?
Yedinci Şua'daki şu parağrafı nasıl anlamalıyız? "Bu kâinâtta dâimâ güzelliği izhâr, iyiliği ve doğruluğu himâye ve sahtekârları ve müfterîleri imhâ ve izâle etmek âdetini bir düstûr-u fa‘âliyet ittihâz eden bu kâinâtın mutasarrıfı, o Kur’ân’a âlemde en makbûl, en yüksek, en hâkimâne bir makam-ı hürmet ve bir mertebe-i muvaffakiyet vermesiyle onu tasdîk ve imza ettiği gibi..."
1- Allah'ın zatını tefekkür etmek doğru değil fakat zihnim beni buraya yönlendirip cevap arıyor. Allah'ı nasıl düşünmeliyiz, O'nu nasıl tanımalıyız? 2-Allah her yerdedir sözü doğru mudur? Zaman, mekan ve alem algısını kafamda nasıl oluşturmalıyım? 3-Ruh dediğimiz nedir ve kalu bela tam olarak nedir?
Altın yada gümüş eşya kullanmakta herhangi bir sakınca var mıdır? Bazı kalemler var altın suyuna batırılmış. Bunları kullanmakta sakınca var mıdır?
"Bir zaman Emirdağ’ında ikāmete me’mur edildim. Tek başıma bir menzilde, âdetâ bir haps-i münferid içinde bana çok ağır gelen bu tarassudlar ve tahakkümlerle bana işkence vermelerinden, hayattan usandım. Hapisten çıktığıma teessüf ettim. Ruh u cânımla Denizli hapsini arzuladım ve kabre girmeyi istedim. “Hapis ve kabir, bu tarz-ı hayata müreccahtır” diyerek, ya hapse veya kabre girmeye karar verirk...
"Bununla beraber kâinâtın her bir âleminde, her bir tâifesinde esmâ-yı hüsnâdan bir isminin unvanı tecellî eder." cümlesinde geçen bir ismin ünvanı tecelli etmesi ne demektir. Yani neden isim tecelli eder denmemiş de ismin ünvanı tecelli eder denmiştir?
Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, geçici her bir âlemini nûrlandırmak için ihtiyaç ve iştiyâkla لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ cümlesini bin def‘a tekrar ile, o değişen "perdelerin" her birisine bir لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ ’ı bir lâmba yaptığı gibi; öyle de, o kesretli, geçici "perdeleri" ve o tazelenen seyyâr kâinâtları... Değişen pe...