Kader ve kudret kelimeleri aynı kökten mi geliyor? Aynı kökten geliyorsa, o zaman nasıl ilmî olabiliyor? Bu iki kavramı birbirinden farklarıyla birlikte izah eder misiniz?
Tercih bila müreccih ne demektir? Bunun kaderle ne alakası var?
Kader nedir? Kadere imanı nasıl anlamalıyız? Kaderi kabul etmeyenlere nasıl ispat edebiliriz? Kader hakkında tereddüt ve şüphesi olanlara Risale-i Nur'dan hangi kısımları okumak gerekir? İzah eder misiniz?
Kader Risalesi'nin girişindeki, "Kader ve cüz-ü ihtiyarî, İslâmiyetin ve imanın nihayet hududunu gösteren, hâlî ve vicdanî bir imanın cüzlerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir." cümlesindeki "hâlî ve vicdanî","ilmî ve nazarî" tabirlerinden ne anlamamız gerekir?
İnsan, kaderinde yazılmış olan şeyleri aynen yaptığına göre işlemiş olduğu günahlardan dolayı mesul olur mu?
Bakara suresinde "...onları korkutsan da korkutmasan da birdir, iman etmezler. Allah onların kalplerine ve kulaklarına mühür vurmuştur. Gözlerinde ise perde bulunur.(Bakara, 2/6-7) buyruluyor. İman ve hidayet kapısının her daim açık olduğunu malumatıyla yukarıdaki ifadeleri nasıl anlamak gerekir.
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...
Evet eğer abd hâlık-ı ef'ali bulunsaydı ve icada iktidarı olsaydı, o vakit ihtiyarı ref' olurdu. Çünki ilm-i usûl ve hikmette مَا لَمْ يَجِبْ لَمْ يُوجَدْ kaidesince mukarrerdir ki: "Bir şey vâcib olmazsa, vücuda gelmez." Yani, illet-i tâmme bulunacak; sonra vücuda gelebilir. İllet-i tâmme ise; ma'lulü, bizzarure ve bilvücub iktiza ediyor. O vakit ihtiyar kalmaz. Bu pasajı detaylıca açıklar mısın...
19. Mektub’un "Dördüncü Nükteli İşareti’ni" cümle cümle izah eder misiniz?
19. Mektub’un Yedinci Nükteli İşareti’ndeki “Bereketle Alakalı Mucizeleri” cümle cümle izah eder misiniz?