Bediüzzaman Hazretleri, Emirdağ Lahikası’nda ve Şualar’da “Ecel birdir, tagayyür etmez.” ifadesiyle, Allah’ın ilminde her şeyin belli olduğunu ve ileri ya da geri gitmeyeceğini, sebeplerin birer imtihan perdesi olduğunu ve hakiki tesirlerinin olmadığını, ölümü de hayatı da yaratanın sadece Allah olduğunu ifade eder. Bu sebeple de onu tehdit eden düşmanlarından çekinmediğini belirtmek amacıyla kullanır.
Kader Risalesi’nin 5. Vecihi'nde geçen “bizce meçhuldür” ifadesi ise, kadere iman esası çerçevesinde mühim bir hakikati izah eder. Üstad Bediüzzaman Hazretleri bu meseleye hem aklî hem de naklî delillerle yaklaşır. Şimdi bu meseleyi sade bir şekilde açıklayalım:
Öncelikle ecel, yani insanın bu dünyadan ayrılacağı vakit, Allah tarafından takdir edilmiştir. Yani ilm-i İlahide bellidir. Fakat bu takdir insanın yaptığı tercihlerle ve ortada bulunan sebeplerle birliktedir. İnsan ne yaparsa yapsın, kaderde yazılmış olan o vakit ne ileri gider ne de geri gelir. Kader Risalesinde bu konu şöyle anlatılır:
“Kaderin, sebeble müsebbebe bir taalluku var. Yani şu müsebbeb, şu sebeble vukūa gelecek. Öyle ise, “Madem filan adamın ölmesi, filan vakitte mukadderdir. Cüz’-i ihtiyârıyla tüfenk atan adamın ne kabahati var? Atmasaydı yine ölecekti” denilmesin… Öyle ise, biz ehl-i hak deriz ki: “Tüfenk atmasaydı, ölmesi bizce meçhûldür.””[1]
Bu paragrafta özetle deniliyor ki; Allah’ın her şeyi ezeli (zamandan ve mekândan münezzeh olan, tüm zamanları aynı anda kuşatan) ilmiyle bilmesi demek olan kaderde ecel vakti bellidir. Fakat o ecel belli sebeplerle yaratılır. O sebeplerin beraberliği ile ecel vakti kader levhasında takdir edilmiştir. Eğer o sebep ortadan kalksa, o vakit neticede ortaya çıkan sonuç hakkında da konuşulamaz. Çünkü sayısız ihtimalden biri olabilir. Bu durumda, o sayısız ihtimalden hangisi, hangi sebeple olacaksa, kaderde yazacak olan da odur.
Bununla birlikte Üstad Bediüzzaman’ın yukarıda bahsettiğimiz bazı mektuplarında “ecel birdir, değişmez” benzeri ifadeleri, olacak olan neticenin hangi sebeple ve ne zaman olacağının Allah’ın ilminde belli olduğuna ve biz bilmesek de bu ecel vaktinin değişmeyeceğine işarettir.
Sonuç olarak denilebilir ki; Hem Kader Risalesi’ndeki hem de diğer eserlerdeki ifadeler birbiriyle çelişmez. Aksine farklı durumları ifade eden iki hakikati izah eder.
Yani Ecel birdir, değişmez derken ilm-i İlahi’de her şeyin belli olduğu ve neyin hangi sebeple ve ne zaman olacağı kesin olması nedeniyle, zahiren hayatı tehdit eden bazı sebeplerden korkmamak gerektiğini ifade ediyor.
Diğer taraftan, bizce meçhuldür derken de; bizce ölüme sebep görülen şey ortadan kalktığında, o sebeple birlikte yazılan ecelin vakti de Allah’ın ilmindeki sayısız ihtimalden biri olabileceğini ve kaderde kesin olarak yazılmış olsa da bizce meçhul olacağını ifade etmektedir. En doğrusunu Allah bilir.
Kaderle alakalı detaylı malumat için lütfen bakınız;
https://risale.online/search?q=kader
[1] Bediüzzaman Said Nursi, Tılsımlar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s.84-85