Bir Risale sohbetinde, "Şeytan yaratılmasaydı insanların makamı sabit olacaktı ve Hz. Ebubekir (r.a.) gibi en yüksek makam sahibi zatlar ile Ebu Cehil gibi en kötü kişiler bir seviyede kalacaktı, makamları yükselmeyecekti" diye anlatıldı. Olaya Hz. Ebubekir gibiler açısından baktığımızda iyi bir şey olarak görüyoruz. Fakat tam tersinden bakarsak bu sefer de ebedi cehennem söz konusu oluyor. Bu dur...
Bir kısım insanlar hasta olduklarında şifayı sadece haplara ve doktorlara verip Cenab-ı Hakk'ı hiç hatırlamıyorlar. 'İlaç içtim şifa buldum' diyorlar. Sebeblere sarılmayı esas alan ve dünya açısınsan doğru gibi gözüken bu duruma nasıl yaklaşılmalıdır? Üstadın Tabiat Risalesi'nde veya sair yerlerdeki açıklamalarıyla nasıl bağlantı kurulabilir?
Şiilik, alevilik, sünnilik hakkında bilgi verirmisiniz? Bunların öncesi ve günümüzde bulundukları konum nedir? Risale-i Nur'un bunlara bakış açısı nasıldır?
Tabiat Risalesi'nde geçen şu suali nasıl anlamalıyız? "Bazı esbab,cüziyyatın bazı ubudiyetlerine merci olsa o mabud-u mutlak olan zat-ı vacibül vücuda müteveccih zerrattan seyyarata kadar mahlukatın ubudiyetlerine ne noksan gelir?''
Bediüzzaman Hazretleri İhlas Risalesi'nde, aynı manevi hizmetleri ortaklaşa yapan kimselerin, bu hizmetlerden ortaya çıkan sevapları böülüşmeksizin tamamen alacaklarını anlatıyor. Bir gaz lambasının farklı parçalarını getirerek birleştiren insanların her birisinin kendi aynasına bir lamba yansımasını misal vererek mevzuyu güzelce izah ediyor. Benim merak ettiği şey şu: Acaba bu mevzuya açıkça işar...
21. Sözün 1. makamının 2. ikazında geçen "zi şuur sırrı insani ve zi nur letaifi Rabbaniye" ifadesi geçiyor. Bu meselede sırrı insani ve letaif-i Rabbaniye den ne anlamamız gerekiyor. Açıklayabilir misiniz?
"Sırr-ı ehadiyet, nûr-u tevhîd içinde inkişâf etti" cümlesini konuyla bağlantılı olarak açıklar mısınız?
Genelde cemaat içinde siyah giyinmeyi daha çok tercih edenler oluyor.
Çarşaf giyemeyenler, siyah ferace ve siyah başörtüsü takıyorlar.
Neden siyah başörtüsü?
Siyah daha çok dikkat çekmez mi?
Onun yerine gri, lacivert olmaz mı?
İhlas Risalesi'nde "Ey Risale-i Nur şakirdleri ve Kur'ân'ın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız." denilmiş. Burada neden sizler ve bizler denilmiştir? Ayrıca, "insan-ı kamil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin âzâlarıyız" kısmını açıklar mısınız?
Fâni âciz ve fakir insan şu kısacık ömründe kendisine ihsan edilen sonsuz nimetlere karşı nasıl şükür edebilir?