Bu sıralar hayatımda bazı sorunlarla karşılaşıyorum. Bu sorunlar ailemle ilgili ve yıllarca hatta küçük yaştan itibaren yaşadığım sorunlar olduğu için zamanla çok yorgun ve halsiz hissetmeye başladım. Yine zamanla her şeyden elimi ayağımı çekip sadece düşünmemek için kendimi oyalamaya başladım. Bir süre sonra önünü alamadığım bir iradesizlik, tembellik boş vermişlik hali sardı. Her şeye rağmen hay...
Notalardaki, "O lâtife, bir saç kadar bir sıkleti, yani, gaflet ve dalâletten gelen küçük bir hâlete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür..." cümlesinde bahsi geçen "latifelerin ölmesi" şu manaya da gelir mi? Anne karnında gelişimini tamamlayamayan çocuğun özürlü doğması gibi bu latifelerin ölmesiyle kişi ahiret hayatında bir nevi özürlü olur. Yani o latifeleri eksik olarak haşrolur ve cennettek...
Ramazan ayında gebeyken tutulamayan orucun kazasıyla beraber günlük fitre verilmesi de gerekir mi? Şafii ilmihalinde verilmesi gerektiğini okuduk. Cevabınızı bekliyoruz...
Risale-i nur'un yolu Üstad'ın beyanıyla sahabe mesleği olduğu halde; niçin Emirdağ Lahikası'nda geçen şu paragrafta sahabeye kıyas edilmez diyor? "Birşey daha kaldı ki, dünya cihetinde hakaik-i imaniyenin neşrindeki vazifedar, makam sahibi olsa, daha iyi tesir eder denilebilir. Bunda da iki mani var.
Birisi: Faraza velayet olsa da, bilerek, isteyerek makam yapmak tarzında, velayetin mahiyetindek...
Şahs-ı manevi ne demektir? Üstad Bediüzzaman, risalelerinde şahs-ı manevden gelen büyük kazançlardan bahsetmiştir. Diğer cemaatlerde de bu gibi bir kazanaç söz konusu mu? Söz konusuysa neden Üstad gibi bahsetmiyorlar?
"Bütün Esmâ-i Hüsnânın ifâde ettiği mânâlar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye, Lâfza-i Celâl olan Allah bil’iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmâlarına delâlet eder, sıfatlara delâletleri yoktur. Çünkü sıfatlar müsemmâlarına cüz olmadığı gibi, aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizamen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl, bil-mutabakat Z...
Edebiyatta şathiye tarzında yazılan şiirler var. Bu şiirlerin çok ilginç örnekleri var. Bu tarzda şiirleri okumak caiz midir? Bunları yazanlar islamiyetten çıkar mı?
Sünnet-i Seniye risalesinde, şeairden bahisle "şahsi farzlardan daha ehemmiyetlidir" deniyor. Başka yerlerde bu konu açıklanırken şeairin tatbiki ''Farz-ı kifayedir'' denmektedir. Ancak Farz-ı kifayede bir kişinin yapmasıyla toplumun umumu o mesuliyetten kurtulur. Fakat şahsi farzı işlememek azabı gerektirir sizce bu bir çelişki değil mi? Bizlerin üzerine düşen şahsi farzlar nelerdir?
"Aynen öyle de, biz de ilm-i usûl ve fenn-i mantıkça sebr ü taksim denilen en kat'î bir hüccetle deriz: Ey şeytan ve ey şeytanın şakirdleri! Kur'an, ya arş-ı a'zamdan, ism-i a'zamdan gelmiş bir kelâmullahtır veyahut -hâşâ sümme hâşâ, yüzbin kerre hâşâ- yerde sahtekâr ve Allah'tan korkmaz ve Allah'ı bilmez, itikadsız bir beşerin düzmesidir. Bu ise ey şeytan, sâbık hüccetlere karşı bunu sen diyemedi...
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...