Notalardaki, "O lâtife, bir saç kadar bir sıkleti, yani, gaflet ve dalâletten gelen küçük bir hâlete dayanamıyor. Hattâ bazan söner ve ölür..." cümlesinde bahsi geçen "latifelerin ölmesi" şu manaya da gelir mi? Anne karnında gelişimini tamamlayamayan çocuğun özürlü doğması gibi bu latifelerin ölmesiyle kişi ahiret hayatında bir nevi özürlü olur. Yani o latifeleri eksik olarak haşrolur ve cennetteki bazı güzellikleri tam olarak zevkedemez diyebilir miyiz?
Bu latifelerin ölmesinden ebediyen yok olacakları manası çıkar mı, yoksa öldükten sonra insanlar gibi tekrar dirilirler mi tam bilemediğimizden ahirette dirilecekler mi yoksa özürlüler gibi mi olacak kat'i olarak söyleyemeyiz.
Lâkin kanaatimizce, ehli cennet olanların, iman bereketiyle, bu latifelerinin de dirileceğini umarız.
Çünkü insanın camiiyyeti, hadsiz esma-i hüsnaya mazhar olması demektir. Bu latifeler ise, ayrı ayrı isimlerin mazharlarıdır.
Cennette hadsiz esma-i hüsnaya ebediyen mazhariyet bu hadsiz latifeler yoluyla olacaktır.