Cihat ilanı, ulül emrin vazifesi midir? Kişi kendi başına düşmana cihat ilan edebilir mi? Kişi düşmana saldırdığı zaman şehit olur mu? Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Özellikle 1. Sözde ve kimi yerlerde geçen düşman kelimesinden ne anlamak gerekiyor, neler kastediliyor? kim-ne, kime-neye düşman ?
Esma-yı Hüsnayı tazammun eden bazı fezlekelerle ayetlere hatime verilmekte .... Bu yere örnek verebilir misiniz?
"Görüyoruz ki eşyâ, hususan zîhayat olanlar, def‘î gibi ânî bir zamanda vücûda gelir." Bu cümleden ne anlamlıyız?
30. Lemadaki Kuddüs bahsinde geçen "Ve o evamir-i tanzifiyeyi yıldızlar, unsurlar, madenler, nebatlar dinledikleri gibi, bütün zerreler dahi dinliyorlar ki, hayret-engiz tahavvülât fırtınaları içinde o zerreler nezafete dikkat ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
'Güneşin harareti elektrikle çarpmasıdır ki, Amerika'da beş saat bütün makinaları durdurmuş ve Kastamonu vilâyeti cevvinde ve havasında semâyı kızartmış, yangın sûretini vermiş, diye mânâsız hezeyanlar ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
Nimetin tanımı nedir? Haram olan şeylere nimet denilebilir mi? Örneğin hınzır, şeytan nimet tanımı içine girer mi?
"Haşre mani hiçbir şey yoktur. Muktezisi ise her şeydir." cümlesini açıklar mınısınız?
1. Mektub'da geçen "Mevt dahi hayat gibi nikmet içinde nikmet, azab içinde azaptır. O bahis harictir." cümlesinde mevt yani ölüm, ehl-i dalalet için nasıl nikmet olur? Mevt, hayat gibi nikmet olur diyor. Hayat, ehl-i dalalet için nasıl nikmet olur? İzah eder misiniz?
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerek...