Arama sonuçları: 1057 sonuç bulundu.

Kat‘iyen bil ki, dinsizlik cihetiyle senin bu koca dünyan; bu saatten evvel ve bu dakikadan sonra, bil’umûm senin bu kâi­nâtın ve mâzî ve müstakbelin ve geçmiş nev‘in ve cinsin ve gelecek mahlûklar ve nesiller ve gitmiş dünyalar ve milletler ve gelen insanlar ve tâifeler tamamen ma‘dûm ve ölüdürler. İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadâr olduğun kâinâtlar, mü­te­mâdi­yen senin dalâletin sûretiy...
29. mektup, 9. kısım, 6. telvih, 3. nokta da üstadımızın tarikatle ilgili bazı teşhisleri var.....Diyor ki: "Bu dünya darül hizmettir..Darül mukafat değil...Madem hakikat budur uhreviyeye ait neticeleri dünyada istememek gerektir...Cunki cennetin meyveleri gibi, kopardıkça yerine gelmek sırrıyla baki hükmünde olan amel-i uhrevi meyvesini, bu dünyada fani bir surette yemek,kar-ı akıl değildir...Bak...
"Üçüncü Nükte: Bu fakir Said, Eski Said’den çıkmaya çalıştığım bir zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmârenin gururundan gāyet müdhiş ve ma‘nevî bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakāik içerisinde yuvarlandılar. Kâh Süreyyâ’dan serâya kâh serâdan Süreyyâ’ya kadar bir sukūtve suûd içerisinde çalkanıyorlardı." Bediüzzaman Hazretleri'nin iç dünyasında meydana gelen bu çalkantılı durumun sebebi ...
Üstad risalelerde akilüllahm hayvanların canlı hayvanları yemesinin caiz olmadığını beyan ediyor. Lakin belgeselere ve hayvanın yapısına dikkat edildiğinde; mesela aslanın fıtratı yakalamak ve öldürmek için olduğu anlaşılıyor. Hal böyleyken koşmak ve yakalamak için yaratılmış bir hayvanın bunun yapmasının caiz olmadığını söylemek zahiren tezat gözüküyor. İşin hakikatini açar mısınız?
Bu hadis hangi kaynakda geçiyor? Sahih midir? Sahih ise izah eder misiniz? Ebu Sa’id el-Hudri (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: ‎"Kıyamet günü, şu üç (kısım) kimse Allah’a karşı hüccet getirir: ‎1) Fetret devrinde (peygamber gönderilmemiş olduğu bir dönemde) yaşamış ve ölüp gitmiş olanlar. Bu kimse, "bana hiçbir peygamber gelmedi. Yoksa kulların içinde sana en it...
Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Size iki emanet bırakıyorum. Birisi Kur'ân, diğeri ehl-i beyt" demiş. Kur'ân hakikaten günümüze kadar geldi ve isteyen ona sarılabilir. Fakat ehl-i beyt nasıl bize bırakılmış? Ehl-i beyt Hz. Peygamberin (s.a.v) ev halkı değilmidir? Biz onları nereden bulacak, tanıyacak ve sarılacağız?
Sarık sararken bir ucu sağdan bırakılıyor. Bu şekil sarma işlemi hadis kitablarında var mıdır?
Gençlik Rehberinin ilk kısmında haram lezzette bin elem olduğu geçiyor. Daha once bahsedilen 3. yoldakiler için gayri meşru lezzetlerin içinde nasıl bin elem oluyor?
Hadis-i şerifte, “Boynuzsuz koç, boynuzludan hakkını alacaktır” deniliyor. Hayvanlarda akıl olmadığı halde işlediği suçtan mesul olarak, ahirette birbirlerinden nasıl hak talep edebiliyorlar? Canavar hayvanların başka hayvanları yemesi haram mıdır?
"Bundan sonraki kısım bütün ömrümde görmediğim dehşetli ve semli bir hastalık içinde yazılmıştır. Kusuratıma nazar-ı müsamaha ile bakılsın. Hüsrev münasib görmediği kısmı ta'dil, tebdil, ıslah edebilir."  Burada Üstadımızın Hüsrev Efendi'ye verdiği ta'dil ve tebdil etme izni sadece Risale-i Nur'un bu kısmı için mi geçerlidir, yoksa Risale-i Nur'un geneli için geçerlidir?