"Bu kâinât, o kadar ma‘nîdâr ve muntazamdır ki, mücessem bir kitâb-ı Sübhânî ve cismânî bir Kur’ân-ı Rabbânî ve müzeyyen bir saray-ı Samedânî ve muntazam bir şehr-i Rahmânî suretinde görünüyor." Bu cümleyi açıklayabilir misiniz?
7. Şua'da geçen şu cümleleri izah eder misiniz? Özelikle "mazharların kabiliyetleri" cümlesinin manasını avam lisanıyla yapabilir misiniz?
Kainatta olan biten çok küçük ve gözümüze gereksiz gibi gelen şeyleri de illa bir hikmete bağlı olarak mı düşünmeliyiz? Yoksa Cenab-ı Hakkın koyduğu âdetlerin neticeleri olarak mı görmeliyiz? Mesela bir yaprağın ağaçtan düşerken savrulup bir yere düşmesi gibi...
Kanun-u kayyumiyeti misallerle açıklar mısınız?
Kainatta cari kanunların yanlız ilmi vucudu varsa, bu kanunlar vasıtasıyla madde üzerinde tesirleri nasıl oluyor?
Kanunların yalnız ilmi vücutlarının bulunması ne demektir?
10.Hüccet-i İmaniyenin 1. kelimesini açıklar mısınız?
10. Hüccet-i İmaniye'nin (20. Mektub'un 1. Makamı) 11. Kelimesini izah eder misiniz?
O kadar çok enaniyetliyim ki, birisi benim hakkımda konuşsun, ne konuşursa konuşsun şeklinde düşünüyorum. Yaptığım mütevaziliklerin bile içinde kibir var. Bu durum nasıl aşılır, ne yapmalı nasıl bir yol izlenmeli?
Tâ-hâ Suresi'ndeki bu ayeti nasıl anlamak gerekiyor? Tefsirlerde özellikle inkârcılar için "dar geçim vardır" kısmı nasıl izah edilmiştir?